"özel bir tür" - Translation from Turkish to Arabic

• نوع معين من
• نوع خاص من
• نوعاً خاصاً من
• من نوع خاص

Tamam, özel bir tür eldiven mi olmalı?
-حسناً، نوع معين من القفازات؟

- Tamam, özel bir tür eldiven mi olmalı?
-حسناً، نوع معين من القفازات؟

-Kennedy suikastinin özel bir tür araba kazası olduğunu mu düşünüyorsun?
هل ترى حادثة اغتيال كيندى على انها نوع خاص من الحوادث

Bir topluluğun bir çeşit ortak aklı olarak düşünebilirsiniz, ama çok özel bir tür topluluk.
يمكن أن تفكر فيها كنوع من أنواع حكمة الجماعة و لكن نوع خاص من الجماعات

Bir gökdelende yaşamak özel bir tür davranış şekli gerektiriyor.
العيش في طبقات متعدده أمر يتطلب نوعاً خاصاً من السلوك

Kennedy suikastının özel bir tür araba kazası olduğunu mu düşünüyorsun?
هل ترى فى اغتيال كيندى نوعاً خاصاً من حوداث السيارات

Hücrenin tarifi olan bilgiyi DNA denen özel bir tür kimyasalın üzerine kaydetmeyi öğrendiler.
تعلمت تسجيل المعلومات والتي كانت خليط مكونات الخلية على شكل خليطٍ كيميائي من نوع خاص يدعى DNA.

özel bir tür. Bu tepelerde yaşarlar.
. إنهم من نوع خاص يعيشون في أعلى التلال

- Evet. Kuzey Amerika'daki tüm tenis ayakkabılarında kullanılan özel bir tür lastik icat etmiş.
أجل، لقد ابتكر نوع خاص من المطاط يستخدم في أحذية لاعبي كرة المضرب

Bu oyuncak tam bir başarısızlıktı ve yılın sonuna kadar neredeyse tamamen unutulmuştu, bu da şu anlama geliyor ki Billy keseli sıçanı yılbaşını bile göremedi ki düşünürseniz bu bir oyuncak için özel bir tür trajedi.
كانت الدمية فشلاً كبيراً وتم نسيانها بشكل كامل تقريباً بنهاية ذلك العام وما يعنيه هذه هو ان أبوسيم بيلي لم تستمر حتى زمن الميلاد وحين تفكر في الموضوع هو نوع خاص من تراجيديا الدمى.

Sadece Manhattan'da bulunabilecek özel bir tür ketçap lekesi mi gördün kravatımda?
هل ستخبرني بوجود بقعة على ربطة عنقي من نوع خاص من الكاتشب تستطيع شراءه فقط "بمنهاتن"؟

Kaldığı yer olmayan birine kiralık ev vermek özel bir tür insaniyet ister.
الأمر يتطلب "إنسانيّة" من نوع خاص لايجار منزل لامرأة دون أن تمتلك عنواناً سابقاً