"özgünlük" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأصالة
        
    • الآصالة
        
    Fakat benim için özgünlük "rahatlık" demek değil. TED ولكن بالنسبة لي، الأصالة لا تعني الارتياح.
    Sonuç olarak, özgünlük yeni tüketici hassaslığı haline geliyor. TED إذا، تصبح الأصالة هي حساسية المستهلك الجديد.
    Artık kimse kendini düşünmüyor. özgünlük bitti. Orijinallik ayıp bir kelime oldu. Open Subtitles اعني، أن لا احد يتخذ قراره بنفسه بعد الآن لقد ماتت الفرديه الأصالة هي كلمة قذرة.
    Bir süreliğine yer değiştirelim o zaman, Bay özgünlük Timsali. Open Subtitles حسنٌ, لنعيد ذلك مرة أخرى يا سيد الآصالة المطلقة
    Peki özgünlük Timsali, sen neyi değiştirirdin? Open Subtitles إذاً, يا "سيد الآصالة", كيف ستجعل الأمر مختلفاً؟
    Güzelim, sende özgünlük eksik ve onu bulmanı tavsiye ederim. Open Subtitles يا صغيرتي, ينقصك الأصالة وأقترح عليك أن تجدي بعضها
    Ölümün beş öğesine sahibim, ayak hakimiyeti, tarz, güç, özgünlük ve ruh. Open Subtitles لدي العناصر الخمسة للقتل رقص الأقدام , الأسلوب , القوة الأصالة , والروح
    A, Authenticity - özgünlük, sadece kendiniz olmak. TED حرف"ا" يمثل الأصالة ، وهي أن تتصرف بطبيعتك وسجيتك.
    Ama yetişkin olarak, kendi içimizde tatsız şekilde o kadar çok zaman geçiriyoruz ki sanki ÖAB'miz var gibi: özgünlük Açığı Bozukluğu. TED لكن ككبار، نقضي الكثير من الوقت غير مرتاحين مع أنفسنا، وكأننا نعاني من ADD: إضطراب نقص الأصالة.
    Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum, gerçekten çok tatlı ve bağlılar ve ben de sosyal platformumu, günlük olarak özgünlük ve kırılganlık alıştırması yapabileceğim bir tür Truva atı olarak kullanmaya karar verdim. TED بنيتُ قاعدة جماهيرية رائعة حقًا، جميلة ومشاركة حقًا حقًا، وقررتُ استخدام منصتي الاجتماعية كنوع من حصان طروادة حيث استطعتُ ابتداع ممارسة يومية من الأصالة والضعف.
    Bu özgünlük ukalalığı, duvara yapıştırılan not kağıtlarından başka bir şey değil. Open Subtitles هذا تصعيد على الأصالة. هذه ملصقات.
    Yani, iyi bir sonuç oldu. Bazen, o kadar iyi olmaz ve bu yüzden, tekrar, özgünlük ve bilim beraber çalışabilir ve yapılan atıfların, yöntemini değil,ama ama en azından daha nesnel, ya da bugün yapıldığı şekliyle daha az öznel atıf yapılmasına demeliyim, zemin hazırlayabilir. TED كانت تلك النتيجة جيده في بعض الأحيان، لاتبدو جيده وهكذا، مجدداً الأصالة والعلم يمكن أن يتحدا مع بعضهما ويغيران الطريقة ,ليس بصورة مبتذلة ولكن على الأقل تمهيد الطريق بنهج موضوعي أكثر أو، بألاحري ، بإساند موضوعي أقل كما يتم فعله اليوم
    Siz bunu düşünürken ben de Lionel Trilling'e döneyim, özgünlük ile ilgili 1960'da çıkan "İçtenlik ve özgünlük" isimli ufuk açıcı kitabında -- ufuk açan nokta olarak izin verdiğiniz ölçüde özgünlüğün dağarcığımıza nasıl girdiğinden bahsediyor. TED حينما تفكر بذلك، دعوني أرجع إلى ما ردده ليونال، في كتابه المبدع حول الأصالة، "الإخلاص والأصالة"-- صدر في عام 1960-- يشير لها كنقطة جوهرية التي دخلت فيها الأصالة القاموس، إذا شئتم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more