"özlemeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشتاق
        
    • أفتقد
        
    • اشتاق
        
    • أفتقدك
        
    • أفتقدها
        
    • أفتقده
        
    • أفوت
        
    • افتقادي لك
        
    Burnumun kanamasını, başağrılarını falan hiç özlemeyeceğim. Open Subtitles لن أشتاق إلي نزيف الانف أو أوجاع الرأس وغير ذلك من الأشياء
    Avdan hoşlanmış olsam da sefil gezegeninizi özlemeyeceğim. Open Subtitles رغم أنني استمتعتُ بالصيد، لن أشتاق إلى كوكبكم التعيس
    Sanırım telefonun oradaki kalemi almama hiç izin vermemeni özlemeyeceğim. Open Subtitles في الحقيقة لن أفتقد عدمسماحك لي بتغيير مكان قلم الهاتف
    İlk olarak, yeni bir hastam yok, ikinci olaraksa haklısın, bunların hiç birini özlemeyeceğim. Open Subtitles اولا, لن يكون لدي زبون جديد و ثانيا انت محق, لن اشتاق لرؤية هذا
    Seni sevmiyorum ve seni özlemeyeceğim. Open Subtitles أنا لا أحبك ، و لن أفتقدك.
    Tabii ki değil, Desna. Gram özlemeyeceğim bile. Open Subtitles بالطبع لا , ديزنا , لن أفتقدها على الأطلاق
    Tanrı şahidim olsun, üniversiteye gittiğinde onu hiç özlemeyeceğim. Open Subtitles أقسم، عندما يذهب للجامعة لن أفتقده حتى
    - Doğru ama trafiğini özlemeyeceğim. Open Subtitles نعم، أنا لن أفوت زحمة المرور
    - Biz arkadaş değiliz ve nasıl ölürsen öl seni özlemeyeceğim ama bu sene yeterince sorun yaşadık. Open Subtitles أنا و أنت لسنا بأصدقاء ولن أشتاق لك مهما ذهبت بعيداً
    Bak, senin bana para bağışlamanı özlemeyeceğim. Open Subtitles لن أشتاق الى مساعدتك لي بالمال
    Bu hastanede hiç özlemeyeceğim şeyler de var, mesela, sıklıkla, tıbbi bilginin hiçbir anlam ifade etmemesi. Open Subtitles أتعرف, هناك بعض الأشياء أنا متأكد بأني لن أشتاق إليها حول هذا المكان مثل هكذا في كثير من الأحيان المهارات الطبية لا تهم حقاً
    Anneni özlemeyeceğim. Sadece onu görmeyeceğim. Sen farkına varmadan dönmüş olacağım, bebeğim. Open Subtitles لن أفتقد أمّك بل لن أراها فحسب، سأعود قريباً، حبيبتي
    İtiraf ediyorum, o bebeği hiç özlemeyeceğim. Ben de. Open Subtitles , يجب أن أقول . لن أفتقد ذلك الطفل
    Zona'yı özlemeyeceğim. Open Subtitles حسناً، لن أفتقد الهربس النطاقي
    - Belki de sizleri düşündüğüm kadar özlemeyeceğim. Open Subtitles هل تعلمون، ربما لن اشتاق اليكم ايها الرفاق بقدر ما اتوقع
    İş yaptığını yüzümüze vurmasını da hiç özlemeyeceğim. Ne büyük işkenceydi. Open Subtitles ولن اشتاق لرميه لكل شيء كان يصلحه في وجهي
    Hiç özlemeyeceğim seni. Open Subtitles لن أفتقدك ولا قليلا.
    Git kardeşim. Seni özlemeyeceğim. Open Subtitles اذهب يا أخي ولن أفتقدك.
    Florida'da özlemeyeceğim birkaç şeyden biri. Open Subtitles إنّها أحد الأمور التي لن أفتقدها في (فلورِدا)
    pek fazla özlemeyeceğim. Open Subtitles لن أفتقدها كثيراً
    Onu bir dakika bile özlemeyeceğim. Open Subtitles ولن أفتقده دقيقةً واحدة
    Bunu hiç özlemeyeceğim. Open Subtitles لن أفوت هذا
    Senin bu yüzden özlemeyeceğim ki. Open Subtitles ليس هذا سبب افتقادي لك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more