"özlemiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • تشتاق
        
    • تفتقدني
        
    • تفتقد
        
    • يشتاق
        
    • اشتاقت
        
    • اشتقت
        
    • تفتقدك
        
    • اشتاق
        
    • مشتاق
        
    • إشتاق
        
    • إشتاقت
        
    • افتقدت
        
    • إنه يفتقد
        
    • مشتاقة
        
    • يفتقدك
        
    özlemiş olmalısınız. Flaş haberler sırasında orada olmamak sizi öldürüyor olmalı. Open Subtitles لابُد أن تشتاق لها ، و فواصل الأخبار لابُد أنها تقتُلك...
    - Böyle mi oluyor beni özlemiş halin? Open Subtitles هذه ليسـت إجازة هل هذه طريقتك لإخباري بأنك تفتقدني
    Makinenin neden İnternet öncesi beynini özlemiş hissettiğini bilmiyorum ve burada etiketlenmiş durumda, ama çok ilginç bir düşünce. TED لا أعلم لماذا تفتقد الآلة دماغها ما قبل الانترنت ووضعته في هذا التصنيف هنا، ولكنه تفكير مثير للاهتمام.
    Neyse, Reid'in annesi çok daha iyiymiş ve hepimizi özlemiş. Open Subtitles على أي حال، يقول ريد أن والدته تتحسن وانه يشتاق الينا
    Sophie'yi çok özlemiş ve onu İskoçya'ya gönderip gönderemeyeceğimi soruyor. Open Subtitles لقد اشتاقت لي جدا.. و تريدني ان أذهب إلى اسكوتلندا.
    Lisa'yı özlemiş olsam da, hayat onsuz daha rahattı. Open Subtitles بالرغم من ذلك فقد اشتقت لِليسا كانت الحياة اسهل بدونها
    Galerisi için birkaç resim satın almış ve seni özlemiş. Open Subtitles إنها , لقد أشترت صورتين لمعرضها وإنها تفتقدك
    Babam selam söyledi. Beni çok özlemiş. Open Subtitles أبي يسلم عليكِ لقد اشتاق لي كثيراً
    Gerçekten özlemiş gibi. Kadınlar bu saçmalığa bayılır. Open Subtitles وكأنك مشتاق لها حقاً، النساء يحببن تلك الهراءات.
    Söylediğim gibi, seni çok özlemiş. O yüzden git hadi, görüşürüz. Open Subtitles كما قلت , انها تشتاق اليك جداً جداً لذا اذهب واحصل عليها , باي
    Annem çok özlemiş de. Open Subtitles اقنعيها اخبربيها بأن والدتها تشتاق إليها كثيراً
    Beni aniden özlemiş olmalısın. Open Subtitles لابد أنك تفتقدني بشدة كي تأتي بشكل مفاجيء
    Ben burada yokken hep kedime göz kulak oluyordu görünüşe göre beni özlemiş... Open Subtitles كانت تهتم بالقطة طيلة فترة غيابي -ومن الواضح أنها تفتقدني -رودني) )
    Danile, küçük hanım senin arkadaşlığını özlemiş ve bana seni getirmem için emir verdi. Open Subtitles دانييل, أببي الصغيرة تفتقد مرافقتك لها بشدة وأمرتني بأن أحضرك لها
    Bay Sosyetik naçizane kuruluşumuzu özlemiş demek. Open Subtitles ‏‏إذاً فالسيد المقيم في شمال المدينة ‏يشتاق إلى حانتنا المتواضعة.
    Anlaşılan Bluebell de seni özlemiş. Open Subtitles رباه , لقد اشتقت لبلوبيل وعلي مايبدو , بلوبيل اشتاقت لك ايضا
    Seni delice özlemiş. Open Subtitles لا يمكنني فهم السبب لكنها تفتقدك بشكل فظيع
    Prens ve Prenses kuzenlerini özlemiş. Open Subtitles اشتاق الأمير والأميرة إلى قريبهما
    Sende mi bir telefon aldın? Hayır, Evini özlemiş. Open Subtitles لا، أنه كان مشتاق للأسره، هذا يحدث
    Bizi özlemiş, iletişime geçtik. Birkaç bir şey içtik. Open Subtitles إشتاق إلينا فإتصل بنا وإحتسينا بعض المشروبات لا أدري لماذا أنتِ مستاءة من ذلك
    Çok özlemiş seni. Bakıcılığa tekrar başlamaya hazırmış. Open Subtitles إشتاقت لكِ، وهي مستعدة لمجالستك مجدداً
    "Özgürlük Heykeli ta Fransa'dan buraya uzun bir yoldan gelmiş ve arkadaşı Eyfel Kulesi'ni çok özlemiş, sonra da kolunu incitmiş." Open Subtitles رائع سافرت تمثال الحرية طيلة الطريق من "فرنسا" افتقدت صديقها.برج "ايفيل" وأوجعها ذراعها
    Babasını özlemiş,kafası karışık ve ailesini geri istiyor. Open Subtitles إنه يفتقد أباه ن وهو محتار ما يريده هو عائلته
    Bu sabahki randevularımı bitirdim ve birden seni ne kadar özlemiş olduğumu fark ettim. Open Subtitles ..لقد أنهيت مقابلاتي هذا الصباح، و أدركتُ كم أنا مشتاقة لك
    Daha bir kaç saat oldu ama şimdiden seni özlemiş. Open Subtitles لقد مرت بضع ساعات فقط لكنه يفتقدك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more