Hastalarıma, her zaman, onları özleyeceğimi söylerim. Ama bu sefer, bunda ciddiyim. | Open Subtitles | دائماً أخبر مرضاي أني سأشتاق لهم لكن هذه المرة, أعني هذا حقاً |
Seni ne kadar özleyeceğimi tarif bile edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني البدء بالشرح لك كم سأشتاق إليك |
Şiddeti ve uyuşturucuyu mu özleyeceğimi sanıyorsun? | TED | تعتقدين أنني سأفتقد العنف والمخدرات؟ إنعدام الخصوصية؟ |
Rodney McKay'in ekibimin bir üyesi olduğu zamanları özleyeceğimi hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أننى سأفتقد رودنى مكاى كعضو فى فريقى |
ama ayrılıyor olduğunu duydum ve buraya gelip sana, benim hayatımda ne kadar önemli bir insan olduğunu ve seni özleyeceğimi söylemeliydim. | TED | ولكني علمت أنك سترحل، فقررت ان أتي و أخبرك أنك كنت رجلا مهما للغاية في حياتي ، وأني سأفتقدك. |
Onları özleyeceğimi biliyorum ama bence evren isteklerine tepki veriyor. | Open Subtitles | أعلم أنني سأفتقدهم. ولكن أعتقد أن الكون يتجاوب مع أمانينا. |
Bu küçük aracı özleyeceğimi söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول أنني سأشتاق هذه الآلية الصغيرة |
Ayarı olmayan gecelik ergen sorunlarını ne kadar özleyeceğimi hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك مقدار ما سأشتاق إليه هذه الجرعة الليلية من لهفة المراهقين |
Burayı özleyeceğimi söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول أنني سأشتاق إلى المكان هنا |
Korktum çünkü eğer ölürsem seni çok özleyeceğimi düşündüm. | Open Subtitles | انا خائف، لأنني أظن إذ مت .سأشتاق لك جدًا |
Onu ne kadar özleyeceğimi kelimelerle anlatamam. | Open Subtitles | سأشتاق لها أكثر مما يسعني القول |
Demek canavar hatunun ini burası. Böyle yerlerin, kokain kaçırmakta kullanıldığı günleri özleyeceğimi sanmazdım. | Open Subtitles | إذن هذا هو عرين, الفتاة الديناصورة لم أتوقع يوماً, انني سأفتقد مثل هذه الأماكن |
Kendi ofisimin olmasını ne kadar özleyeceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | إنني أفكر بشأن مامدى .أنني سأفتقد بأن يكون لديّ مكتب ملكُ لي |
Kendi ofisimin olmasını ne kadar özleyeceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | إنني أفكر بشأن مامدى .أنني سأفتقد بأن يكون لديّ مكتب ملكُ لي |
Mahremiyetten yoksun olmayı mı? çocuklarımın günün sonunda eve geri dönüp dönmeyeceklerini bilmemeyi mi özleyeceğimi düşünüyorsun? Dedi ki "bana 10 dakika versen çantalarımı hemen toplardım." | TED | هل تعتقدين أنني سأفتقد عدم معرفة إذا ما كان أطفالي سيعودوا الى المنزل في نهاية اليوم؟ وتقول " إذا أعطيتني 10 دقائق ستكون حقائبي جاهزة للمغادرة." |
O denizaltıda olmayı özleyeceğimi hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد أنني سأفتقد الوجود في الغواصة |
Sadece, evlendiğin zaman seni çok özleyeceğimi inkar edemem. Oh, Augusta! | Open Subtitles | فقط أنني لا أنكر أني سأفتقدك كثيراً عندما تتزوجين |
Seni özleyeceğimi söyleyemem. Bir kardeşe sahip olmak ilginçti. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أنني سأفتقدك كان من المثير أن يكون لدي أخ |
Buraya asla gelmemeliydin çünkü seni ne kadar özleyeceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | ما كان يجب أن تأتي إلى هنا لأني الآن أعرف كم سأفتقدك |
Herkese sarılarak dolanmamı ve onları ne kadar özleyeceğimi söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا عن مُعانقة الجميع ، و أخبارهم بأننى سأفتقدهم. |
Bunları özleyeceğimi söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني سأفتقدهم |
Bunları özleyeceğimi söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني سأفتقدهم |