Ama bunu geçmişte bırakabilirsin. özrümü kabul edebilirsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك نسيان هذا يمكنك تقبل اعتذاري |
özrümü kabul etmenize gerek yok ama kabul ederseniz çok mutlu olurum. | Open Subtitles | لا أحتاج منك أن تقبل اعتذاري لكني أحب أن تفعلوا ذلك |
Sadece özrümü kabul et ve kahvaltının tadını çıkar. | Open Subtitles | فقط تقبل اعتذاري واستمتع بهذه الوليمة |
Umarım, Bay Mukkine, özrümü kabul edersiniz. | Open Subtitles | آمل، السيد موكين، سيدي... ... أن يمكنك قبول اعتذاري |
Şimdi de özrümü kabul etmeyip bütün hafta sonunu berbat edeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | والان ستخربين عطلتنا لانك لاتريدين قبول إعتذاري |
özrümü kabul edin. Neredeyse çok fena bir hata işleyecektim. | Open Subtitles | أقدم اعتذاري الشديد، كنت على وشك ارتكاب خطأ فضيع |
Eğer özrümü kabul etmezsen, seninle kavga edeceğim kavga ederken ya ben senin kafanı patlatacağım ya da sen benim ve hapse girmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | ماذا؟ لو لم تسامحينى سأتعارك معك وفى المعركة، أما سأحطم انا رأسك أو ستحطمين انت رأسى |
Samimi özrümü kabul etmeme gibi bir acizliğin var. | Open Subtitles | أنت تبدو غير قادر على تقبل اعتذارى الخالص |
Ama herneyse, bu çiçekleri almanızı, samimi ve içten özrümü kabul etmenizi dilerim. | Open Subtitles | علىكلِحال، آتمنىأنتآخذينهذهِالزهور، وأن تقبلي إعتذاري القلبي والمتواضع |
özrümü kabul ediyormusunuz ? | Open Subtitles | ستتقبلون إعتذارى, أود أن أقول المزيد ولكن هذا سيفسد المفاجأه |
özrümü kabul eder ve bizi bırakırsanız... daima sözünde duran bir Akkadlı olarak yemin ederim ki... eve döner dönmez şerefinize görkemli... bir tapınak yapacağım. | Open Subtitles | اذا عليك ان تقبل اعتذاري وتتركني ، أقسم بكلمتي بوصفه كلمة الاكاديه ، ونحن نحتفظ دائما على الوعود سيكون لك بناء عظيما في معبد |
özrümü kabul etmedin, sen de benim için bittin. | Open Subtitles | ان لم تقبل اعتذاري سوف اقطع علاقتي بك |
Umarım özrümü kabul edip tekrar benimle çalışırsın. | Open Subtitles | أرجو أن تقبل اعتذاري وتأتي للعمل عندي |
Size en derin üzüntümü sunmak istiyorum. Umarım özrümü kabul edersiniz. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر لك وآمل أن تقبل اعتذاري |
Umarım onların yerine özrümü kabul edersiniz. | Open Subtitles | أرجو أن تقبل اعتذاري نيابة عنهم |
Sadece özrümü kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى منك أن تقبل اعتذاري |
Lütfen özrümü kabul et. | Open Subtitles | المرجو قبول اعتذاري |
Howard'a yanlış yaptım ve özrümü kabul etmiyor. | Open Subtitles | لقد أخطأت على (هاوارد) ويأبى قبول اعتذاري |
Louis, özrümü kabul etmek istemiyorsan sorun değil ama buraya zayıflıktan gelmedim. | Open Subtitles | والآن تريد منّي أن أتساهل معك لويس)، إذا لم ترغب في قبول اعتذاري) فلا بأس في ذلك ولكنّني لست صاحب اليد السفلى هنا .. |
Serbest kalmanız geciktiği için özrümü kabul edin lütfen. | Open Subtitles | الرجاء قبول إعتذاري للتأخر في إطلاق سراحك |
özrümü kabul edin. Neredeyse çok fena bir hata işleyecektim. | Open Subtitles | أقدم اعتذاري الشديد، كنت على وشك ارتكاب خطأ فضيع |
Söyle bakalım, özrümü kabul ediyor musun yoksa polise mi gitmeliyiz? | Open Subtitles | و الان تسامحينى ام نذهب الى قسم الشرطه؟ |
özrümü kabul edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقبل اعتذارى |
Sana yalvarıyorum lütfen özrümü kabul et. | Open Subtitles | ...إني أسألِك، بل أستجديكِ أرجوكِ تقبلي إعتذاري |
özrümü kabul ediyor musunuz? Daha fazla konuşmak isterdim ama bu sürprizi berbat eder. | Open Subtitles | ستتقبلون إعتذارى, أود أن أقول المزيد ولكن هذا سيفسد المفاجأه |