Bütün hayatını oğlunun üzerine kuran güzel, özverili, düşünceli bir kadın. | Open Subtitles | امرأة جميلة ، غير أنانية و طيبة القلب التي بنت حياتها بأكملها حول إبنها |
Ama o ayrıca tanıştığım en özverili ve cesur adam. | Open Subtitles | ولكنه أيضاً الشخص الشجاع والأكثر أنانية عرفته |
Yani başkasının yararına yapılan özverili bir harekettir. | TED | وهو كذلك تصرف غير أناني ويهدفُ إلى صالح الشخص الآخر فقط. |
Cömert ve özverili bir şey yapıyorsun sonra bunu ya tahrik edici konuşmalar izliyor ya da zalim bir dobralık. | Open Subtitles | تقوم بشيء كريم وغير أناني وبعد ذلك تتبعه بشيء بغيض وقاسٍ صِرف |
Benim tabiatım, özverili olmaktır, fakat kardeşiminki daima bencil davranmaktır. | Open Subtitles | طبيعتي هى عمل ما هو غير اناني , لكن اخي دائما يفعل كل ما هو اناني |
İnananlar, Camerlengo'ya bu özverili davranışından dolayı minnettar ve... derhal azizlik mertebesine yükseltilmesi için çağrıda bulunuyorlar. | Open Subtitles | أمين الخزانة التمجيد والقداسة شكرا على أفعاله البطولية. أعلن الفاتيكان أيضا عن موت ثلاثة من كرادلته... |
Ve cevap da, ziyadesiyle özverili kişilerin beyinlerinin temelde diğerlerinden farklı olduğu olabilir. | TED | وربما يكون الجواب هو أن أدمغة الأشخاص ذوي القدرة العالية على الإيثار مختلفة بطرق أساسية. |
Anladım yani özverili bir şekilde kerhanede kalmaya karar verdin. | Open Subtitles | فهمت ، إذن أنت وافقت بدون أنانية على قضاء الليلة في بيت للدعارة |
Bir çocuk yetiştireceksen, tamamiyle özverili olmak zorundasın ve bunu denemen de iyi bir şey olurdu. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستربين طفلاً عليكِ أن تكونين أنانية تماماً وهذا قد يكون شئ جيد لكِ بأن تجربيه |
Yani, çok komik. İnsanlar hep aşkın ne kadar... çıkarsız, özverili bir şey olduğundan bahseder. Ama düşünürsen, bundan daha bencilce bir şey yok. | Open Subtitles | -إنه أمر مضحك ، أن يقول الناس دوماَ أن الحب عطاء مجرد من الأنانية لكنهم إن فكروا ما وجدوا أنانية أكثر من ذلك |
O insanların, hayatları tehlikede olmasına rağmen özverili davrandığını düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | ...أحقاً تظن هؤلاء الناس تصرفوا بدون أنانية بينما يعرفون أن حياتهم على المحك؟ |
buda senin özverili,kibar ve hayırsever olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذه تقول أنكِ غير أنانية وطيبة وخيرة |
Yaptığın şey tümüyle özverili bir davranıştı ve benim dünyamda özverili kimse yoktur. | Open Subtitles | الذي قمت به كان غير أناني إطلاقا. و في عالمي لا أحد يقوم بشيء من دون مقابل. |
İyi kalpli, özverili bir adam Tanrının işini yapıyor. Yazık bana! Brezilya'da hiç yapılmamış bir katolik kilisesiymiş. | Open Subtitles | اوه لا , رجلٌ صالح غير أناني يقوم . بعمل تطوعي , رحمتك يارب |
Önemli olan bencil olmamak ve sen hayatımda gördüğüm en özverili insansın galiba. | Open Subtitles | الشخص يجب ان يكون غير اناني وانت اكثر شخص غير اناني قابلته |
- Bu çok özverili bir davranış. | Open Subtitles | - - هذا اناني جدا منك. - |
- Evet, özverili, değil mi? | Open Subtitles | - إنه اناني لي ، أليس كذلك؟ |
Katolik Kilisesi, özverili hareketi yüzünden Camerlengo'ya teşekkür ederken en kısa zamanda azizlik mertebesine yükseltilmesini talep ediyor. | Open Subtitles | أمين الخزانة التمجيد والقداسة شكرا على أفعاله البطولية. أعلن الفاتيكان أيضا عن موت ثلاثة من كرادلته... |
Bu insanların özverili koruması sonucu burası... dünyada kaplumbağa nüfusunun artmakta olduğu... birkaç yerden biri. | Open Subtitles | الإيثار بالحماية من قبل هؤلاء يعني أن هذا هو المكان الوحيد الذي تزداد فيه أعداد السلاحف |
Oldukça özverili bir gün geçirdim. | Open Subtitles | حسنٌ، لديّ يوم حافل تمامًا بكوني غير أنانيّة. |
Ve biz bunu olağandışı özverili kişileri test ederek keşfettik. | TED | وقد اكتشفنا ذلك عن طريق فحص مجموعة من الأشخاص الإيثاريين بشكل استثنائي. |
Süper düşünceli ve özverili olmak. | Open Subtitles | مراعاة مشاعر الآخرين كثيرًا وعدم الأنانيّة. |