Birine sorun vermek üç şeyin simyasını gerektirir. | Open Subtitles | لإعطاء شخص ما إضطراب . يتطلب ثلاثة أشياء |
Ama insanlara taşıdıkları en önemli üç şeyin ne olduğunu sorarsanız -- kültürler, cinsiyet ve bağlam farkı olmaksızın -- çoğu insan anahtarlar, para ve eğer sahiplerse, bir cep telefonu diyeceklerdir. | TED | لكن إذا سألت الناس عن أهم ثلاثة أشياء يحملونها معهم -- بغض النظر عن الثقافات والنوع وعبر السياقات-- معظم الناس سوف يقولون أنهم يحملون معهم مفاتيح ونقود وهاتفًا محمولا إذا كان يملكونه. |
Bir çalışmada -aslında, sinir bilimi dalında yapılan birkaç çalışma- korktuğumuz zaman en az üç şeyin olduğunu gösteriyor. | TED | حسنًا، في دراسة -- في الواقع عدة دراسات في علم الأعصاب -- توضح أن هناك على الأقل ثلاثة أشياء تحدث عندما نخاف. |
O üç şeyin tamamıyım şimdi bebek. Haydi gidelim! | Open Subtitles | دعنا نذهب ونقوم بهذه الاشياء الثلاثه |
O üç şeyin tamamıyım şimdi bebek. Haydi gidelim! | Open Subtitles | دعنا نذهب ونقوم بهذه الاشياء الثلاثه |
Listemdeki üç şeyin bile üstesinden gelemedim ve Kim, Nixon'un yüzünün yarısını ovup çıkardı. | Open Subtitles | لم أستطع حتى تخطي ثلاثة أشياء على لائحتي , وبعدها قامت ( كيم) بمسح (نصف وجه (نيكسون |