| Buraya her ne için geldiysen Üç günde tamamlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تنهي ما جئت من أجله في ثلاثة أيام |
| Yine de Üç günde resimlendirmek için çok fazla görünüyor. | Open Subtitles | لكن .. يبدو هذا كثيرا من التصوير في ثلاثة أيام |
| Her Üç günde bir, yavrularına besleyici bir ziyafet çekmek için derisini yenilediği ortaya çıktı. | Open Subtitles | ولحسن الحظ إن جـلد الأم ينمو مجدداً كل ثلاثة أيام ذلك لتزويد صغارها بوجبة طعام آخرى مغذيه |
| Geçen hafta, bu filizlerin Üç günde bir metre boy attığını gördük, burada 3 yıl içinde sürdürülebilir kerestelik ağaçlardan bahsediyoruz. | TED | هذه البراعم، شاهدناها تنمو مترا واحدا خلال ثلاثة أيام الأسبوع الماضي، لذا فنحن نتكلم عن خشب دائم في ظرف ثلاث سنوات. |
| ve beklenildiği gibi 2000 yılı geldiğinde, 900.000 sattılar -- ilk Üç günde. | TED | وبالتأكيد، عندما حلّ عام 2000. باعوا 900،000 جهاز في الأيام الثلاثة الأولى. |
| Sizin ilk sefer Üç günde kazdığınız yer için mi? | Open Subtitles | أتعني النفق الذي استغرقكم حفره ثلاثة أيّام بالمرّة الأولى؟ |
| Yüz tanıma programıyla, Üç günde 14 kez kameralarda tespit edildi. | Open Subtitles | و أجرينا تعرف على الوجه... حصلنا على 14 مطابقة له خلال الثلاث أيام الماضية. |
| Son Üç günde istifa eden ajan sayısı 18. | Open Subtitles | ليجعل الإجمالي 18 محققاً خلال الثلاثة أيام الماضية |
| - Evet. 600 sayfa. Annem Üç günde okudu. | Open Subtitles | نعم, ستمائة صفحة قرأتها أمي في ثلاثة أيام |
| Üç günde bilgisayarında profesyonel bir ışık şovu yaptı | Open Subtitles | لقد عمل كل العرض الإحترافي الخفيف على حاسوبه في ثلاثة أيام و |
| Üç günde yaptığım en heyecan veriyi şeydi. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الاكثر إثارة الذي فعلته في ثلاثة أيام |
| Her Üç günde bir canım böyle yapmak istiyor. | Open Subtitles | . لدي الرغبة في فعلها لمرة كل ثلاثة أيام |
| - Üç günde bir bakım yapıyorsun. | Open Subtitles | ما هو مرتب اللحية ؟ شيء تصلح به لحيتك كل ثلاثة أيام |
| - Bir miktar vardı. Ama Üç günde hepsini sattım. | Open Subtitles | كان عندنا مجموعة وقد بعناها كلها خلال ثلاثة أيام |
| Size düzinelerce zehir gösterebilirim! Yemeğine koyun, Üç günde ölür. | Open Subtitles | يمكنني أن أريك العشرات من السموم توضع في طعامه , فيموت خلال ثلاثة أيام |
| Bu Üç günde fırtınanın olmasını etkileyecek bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء سيحدث في الأيام الثلاثة القادمة يمكنه, بأي شكل التأثير بتلك العاصفة ؟ |
| Önümüzdeki Üç günde olacak olan bu. | Open Subtitles | وهذا هو ما يجري ل يحدث في الأيام الثلاثة المقبلة. |
| Burada kaybolmuş durumdayız, ve su olmadan Üç günde ölürüz. | Open Subtitles | لو تُهنا هُنا، فسنموت خلال ثلاثة أيّام بدون مياه. |
| Son Üç günde neler yaptığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مالذي تتذكره من الثلاثة أيام الماضية |
| Tapınağı yıkıp Üç günde yeniden inşa edebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | قال أنه سيُحطم الهكـيل ويُعيد بناءه فى ثلاثة أيام |
| Şansları varsa, Üç günde anca varırlar eve. | Open Subtitles | إذا كانوا محظوظين فسوف يعودون الي الديار في غضون ثلاثة ايام |
| Brooklyn'den Pasifik'e Üç günde gittik. | Open Subtitles | من بروكلين الى باسفيك في ثلاثة ايام |
| Ameliyat sonrası sıvı torbalarının hepsi ben aksini söylemedikçe Üç günde çıkartılıyor. | Open Subtitles | الجراحات مرضى سوائل جميع أريد فصاعداً الآن من الثالث اليوم في تستخرج ذلك غير طلبت لو إلا |
| Son Üç günde öldürülen 2 ceset daha bulundu. | Open Subtitles | وجدنا جثتين آخرتين في الأيام الثلاثة الماضية |
| Bu Üç günde nerelerde bulunduğunuzu hatta her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اين كنت خلال الأيام الثلاثة الماضية وأريد كل شيء |
| Üç günde kuzey uca ulaşamazsın ki. | Open Subtitles | لا نستطيع الوصول لشمال الجزيرة خلال ثلاثة ايام |