Eğer fırtınaya girersen iki insan yerine Üç insan ölecek. | Open Subtitles | إن دخلت إلى العاصفة ثلاثة أشخاص سيموتون بدلاً من إثنين |
Eğer Üç insan paramparça hayatlarını kurtarmak için evinizde bulunuyorsa onlar son bir şans vermeniz dürüst bir davranış olur. | Open Subtitles | حين يأتي إليك ثلاثة أشخاص بحياتهم ممددة على طاولة لأجل أن تمزقيها قطعاً من العدل أن تمنحيهم فرصة أخيرة للخروج أحياء |
Ama gerçek şu ki Üç insan öldürüldü. | Open Subtitles | ،حول ما حدث لكن في حقيقة الأمر أن ثلاثة أشخاص قد قٌتلوا |
Bu şarkı, kafamdan uydurduğum Üç insan arasındaki bir aşk üçgeni hakkında. | Open Subtitles | هذه الأغنية عن الحب الثلاثي بين ثلاث أشخاص يحبوب بعض |
O Üç insan saldıra uğradıklarında sende oradaydın ve şimdi de onların cesetlerini mi görmek istiyorsun? | Open Subtitles | كنت هناك عندما تعرض هؤلاء الأشخاص الثلاثة للذبح |
Sana indirim yapabilirim ancak Üç insan istiyorum. | Open Subtitles | أستطيع تقديم خصم لك ولكن أريد ثلاثة أشخاص |
Ama benim istediğim oldu ve sadece Üç insan zarar gördü. | Open Subtitles | ولكن حصلت طريقي وحصلت فقط ثلاثة أشخاص يصب بأذى. |
Bu evde Üç insan var ama sen yine de beşinci tahminim olurdun. | Open Subtitles | يوجد ثلاثة أشخاص بهذا المنزل ومع ذلك تظل تخميني الخامس |
- Bu durum iş için çok kötü. - Üç insan öldü. | Open Subtitles | إنه سيئ للأعمال ثلاثة أشخاص قد ماتوا |
Evet. Bina çöktü. Üç insan ezilerek öldü. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص سحقوا حتى الموت |
Manchester-Reid'de Üç insan bu hapları alıyor ve içlerinden ikisi 18 saat içinde ölüyor mu? | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص يأخذون هذه (الحبة من (مانشستر ريدن وقتل اثنان منهم خلال 18 ساعة؟ |
Bu sabah Dalton'un ülkeden kaçırmaya çalıştığı belleği ele geçirmeye çalışırken Üç insan öldürdü. | Open Subtitles | ،قتلت ثلاثة أشخاص هذا الصباح محاولة أخذ الذاكرة المحمولة التي حاول (دالتون) تهريبها من البلد |
Üç insan öldü... | Open Subtitles | مات ثلاثة أشخاص... |
Üç insan öldü... | Open Subtitles | مات ثلاثة أشخاص... |
Keskin nişancı en az Üç insan öldürebilirdi ve filmde ki o adam gibi yürüyüp gidebilirdi. | Open Subtitles | كان ليقتل القناص ثلاث أشخاص على الأقل، و كان ليمشي مثل ذلك الرجل في الفيلم |
Evet ama üstünde iki, hatta Üç insan var. | Open Subtitles | صحيح لكن هناك شخصان إجعلهم ثلاث أشخاص فوقه |
Doğu Los Angeles'taki tır soygununda Üç insan vahşice öldürülmüştü. | Open Subtitles | سرقة الشاحنة التي حدثت في لوس أنجلوس ثلاث أشخاص قتلوا بوحشية |
Bayanlar ve baylar, şuan, buradaki Üç insan hipnoz hâlinde. | Open Subtitles | ، سيداتي وسادتي هؤلاء الأشخاص الثلاثة في حالة من التنويم المغناطيسي الآن |