Ekibimizin, üç saat içinde sizinle buluşmasını sağlayacağız. | Open Subtitles | و سيكون فريقنـا معـك على الأرض خلال ثلاث ساعات |
üç saat içinde, batı yakasında televizyonda olacak ve aynı zamanda seninle randevuda olacak. | Open Subtitles | خلال ثلاث ساعات, سيكون هو على الشاشة من المحيط الشمالي بينما في نفس الوقت هو معك في موعد. |
İstesem de uyuyamam. üç saat içinde işte olmak zorundayım. | Open Subtitles | لا يمكنني النوم علي الذهاب الى العمل بعد ثلاث ساعات |
üç saat içinde komiteyle buluşacağım. Kesin kararına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأقابل اللجنة بعد ثلاث ساعات أريد قرار واضح منكِ |
Kişiselleştirilmiş veritabanı yapabiliyordum ve sonuçları çiftçilere altı ay yerine üç saat içinde verebiliyorduk. | TED | كنت قادرة على القيام بعمل قاعدة بيانات متخصصة وأصبحنا قادرين على تقديم النتائج للفلاحين في ثلاث ساعات مقابل 6 أشهر. |
üç saat içinde tasarıyı kabul ettirdim. Şikayet etmeyi kes! | Open Subtitles | لقدد نجح الإعلان في غضون ثلاث ساعات توقفي عن الشكوى |
Bir nakliye aracı üç saat içinde Doves'dan İsrail'e gidecek. | Open Subtitles | هناك ناقله تغادر دينفر الى اسرائيل خلال ثلاث ساعات |
Federal Polis üç saat içinde burada olacak. | Open Subtitles | مارشالات الجيش الأمريكي سيكونوا هُنا خلال ثلاث ساعات |
üç saat içinde inançlarının yarısını ve altının çoğunu kaybettiler. | Open Subtitles | خلال ثلاث ساعات فقدوا معظم الذهب |
üç saat içinde bu adadaki 81 kişi içinden 5 kişi kalacak. | Open Subtitles | ...خلال ثلاث ساعات, سيكون الباقي من الـ 81 شخص خمسة ناجيين |
Charleston ile 3. caddenin oraya üç saat içinde iki milyon dolar getir yoksa karın ölür beni durdumaya kalkmayın.... | Open Subtitles | أجلب 2 مليون دولار فئة المئة إلى ( تشارلستون ) والثالث فى خلال ثلاث ساعات أو تموت زوجتك محاولة أيقافى |
üç saat içinde, hareket etmek için hazır ol. | Open Subtitles | جهّزنا لنغادر من هنا فى خلال ثلاث ساعات |
Saat sabahın dördü oldu ve üç saat içinde işe gitmen lazım. | Open Subtitles | إنها الرابعة صباحاً ، و يجِب أَن تكونُ في العمل بعد ثلاث ساعات |
İçinde olduğumuz evren üç saat içinde mutlak sıfıra ulaşacak. Güvenlik görecelidir. | Open Subtitles | الكون الذي نحن عليه سيصل الى الصفر المطلق بعد ثلاث ساعات الأمان هو أمر نسبي |
Hayatımızın en büyük işi üç saat içinde. | Open Subtitles | لدينا أكبر حفلة في حياتنا بعد ثلاث ساعات |
Benimle nakit parayla üç saat içinde orada buluş. | Open Subtitles | وسوف ألتقيك هنـاك بعد ثلاث ساعات ومعك النقود نقداً |
Ama ekibimiz çiftçilere altı aydansa üç saat içinde cevap verebilmeyi hayal etti ve bunu başardık. | TED | ولكن فريقنا كان يحلم فعلًا بأن نمنح الفلاحين النتائج في ثلاث ساعات مقابل 6 أشهر وقد قمنا بذلك. |
üç saat içinde oraya bir ekip gönderebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن آخذ فريقا تكتيكيا هناك في ثلاث ساعات. |
üç saat içinde falan kalkmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد لي من الحصول على ما يصل في ثلاث ساعات. |
Lenny, dinle, Ben üç saat içinde LAX'de olcağım. | Open Subtitles | ليني، أصغِ، سأكون في لوس أنجليس في غضون ثلاث ساعات |
Onu üç saat içinde bulamazsak, ölür. | Open Subtitles | ان لن نجدها في غضون ثلاث ساعات, ستكون ميته |
Tasarrufumuzda bulunan yüz kanun adamından her birinin saatte 30 evle ilgilendiğini düşünürsek bölgeyi üç saat içinde tarayabiliriz. | Open Subtitles | مع 100 شرطى يصبح لكل واحد 30 منزلا فى الساعة نحن يمكن أن نفتش المنطقة فى ثلاث ساعات |