"ücretli izin" - Translation from Turkish to Arabic

    • إجازة مدفوعة
        
    Çalışan annelerin yüzde 88'i doğumdan sonra bir dakika bile ücretli izin alamıyor. TED لن تحصل 88 بالمئة من الأمهات العاملات على إجازة مدفوعة الأجر ولا حتى لدقيقة واحدة بعد الولادة.
    Bu meselenin özünü öğrenmek en azında altı haftalık ücretli izin gerektirecek. Open Subtitles سوف تطول الى ستة أسابيع إجازة مدفوعة الثمن بسبب مافعلت.
    Ağustos ayı boyunca ücretli izin yapmadan evde oturacağım. Open Subtitles سوف أكون في المنزل طوال أغسطس بدون إجازة مدفوعة الأجر ليوم واحد.
    Duruşma gününe kadar Mr.Cannon'a ücretli izin verildi. Open Subtitles ولهذا أعطي السيد كانون إجازة مدفوعة الأجر بانتظار الإستماع
    Ben hayatımda hiç ücretli izin yapmadım. Open Subtitles لم أحصل من قبل على إجازة مدفوعة في حياتي.
    Bir şükran göstergesi olarak da, size şu andan başlamak üzere, ...iki haftalık ücretli izin veriyorum. Open Subtitles وكتعبير عن هذا التقدير, سأعطيكم يا شباب إجازة مدفوعة الثمن لمدة أسبوعان تبدأ من الآن.
    Bana istediğim kadar ücretli izin verecekler. Open Subtitles سيمنحونني إجازة مدفوعة الأجر بقدر ما أريده
    Biz piyasanın bu problemi çözeceğini söylüyoruz, ve şirketler zaten yüksek eğitimli ve yüksek maaşlı kadınlara daha fazla ücretli izin verince seviniyoruz. TED نقول أن السوق سيحل هذه المشكلة، وبعد ذلك نبتهج عندما تقوم الشركات بعرض إجازة مدفوعة الأجر أكثر للنساء اللاتي يملكن مستوى تعليمي عالي والأعلى أجرا بيننا.
    Soruşturma bitene kadar ücretli izin verdiler. Open Subtitles إجازة مدفوعة الثمن لحين إنتهاء التحقيق.
    İki haftalık ücretli izin. Götürün onu buradan. Open Subtitles إجازة مدفوعة لمدة أسبوعين أخرجه من هنا
    Gördüğüm kadarıyla kendine 1 aylık ücretli izin yaratmışsın piç kurusu. Open Subtitles الطريقة التي أرى أنها، كنت finagled نفسك إجازة مدفوعة الأجر أشهر طويلة، أيها الوغد.
    Gezegendeki diğer ülkeler bir şekilde, gelecek nesilleri yetiştirenlere ücretli izin vermenin bir yolunu bulmuş. Fakat biz diyoruz ki: "Biz bunu yapamayız." TED كل اقتصاد آخر على هذا الكوكب وجد وسيلة تحقيق نفس المستوى من إجازة مدفوعة الأجر على الصعيد الوطني لأولئك الأشخاص الذين يقومون بعمل لمستقبل تلك البلدان، لكننا نقول، "لا يمكننا فعل ذلك."
    İstifa edecektim ancak Jan bana üç ay ücretli izin teklif etti, ayrıca da bir şirket arabası. Open Subtitles ,كنت سأستقيل لكن (جين) اعطتني ثلاثة أشهر إجازة مدفوعة وسيارة تابعة للشركة
    Sonra, "Minny, sana ücretli izin vereceğim. " dedi. Open Subtitles ثم تقول، "(ميني)، سوف أعطيكِ إجازة مدفوعة."
    Senden ücretli izin kullanmanı istemek zorundayım. Open Subtitles -سأطلب منك أخذ إجازة مدفوعة الأجر .
    ücretli izin mi? Open Subtitles إجازة مدفوعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more