Ve Tanrı topraktaki tozdan erkeği yarattı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve erkek yaşayan bir can oldu. | Open Subtitles | و جبل الرب الاله ادم ترابا من الارض و نفخ في انفه نسمة حياة فصار ادم نفسا حية |
Randy'i voodoo büyüsü bildiğine ikna etmiş benim de gözlerime toz üfledi. Hâlâ yanıyor. | Open Subtitles | و نفخ غباراً في عينيّ , ما زالت تحرقنـي |
Kızdı, bir üfledi, evi yıktı. | Open Subtitles | لقد نفخ وهب وطير بيتهم |
Kulağıma hava üfledi, ayaklarımın kaşınmasına sebep oldu. | Open Subtitles | ،لقد نفخت الهواء في اُذني مسببة الحكة في قدماي |
Onun gözüne üfledi. | Open Subtitles | لقد نفخت في عينه |
Üçüncü melek sura üfledi ve muazzam bir yıldız, yanan bir meşale gibi cennetten düştü. | Open Subtitles | حسنا , لا تشتره إن كنت تراه هكذا ملاك ثالث ينفخ البوق و نجمة تسقط من الجنة و تحرق كل شيئ |
Kim deniz kabuğunu üfledi? | Open Subtitles | مَن نفخ في محارته؟ |
Kim deniz kabuğunu üfledi? | Open Subtitles | من نفخ في صدفته؟ |
Sadece içime nefesini üfledi ve her şey yok olup gitti. | Open Subtitles | نفخ بفمي وحسب وزال كل شئ |
At önce üfledi... | Open Subtitles | " نفخ الحصان قبلي " |
İçime nefesini üfledi. | Open Subtitles | لقد نفخ بفمي |
Albert, bekle. Biliyormusun, gözüme üfledi. | Open Subtitles | أتعرفون، لقد نفخت في عيني |
Kasten mi dumanı yüzüme üfledi? | Open Subtitles | هل هو ينفخ الدخان عليّ بتعمّد ؟ |