Diğerleri savaşın mahvettiği Afrika ülkelerinden geliyor. | TED | بينما يأتي آخرون من دول أفريقية أخرى دمرت بفعل الحرب. |
Kalite ve değer bakımından eski doğu bloğu ülkelerinden ve Sahra'daki Afrika ülkelerinden daha alt sıralardayız. | TED | تحتل دول الكتلة الشرقية السابقة والبلدان الأفريقية الواقعة جنوب الصحراء الكبرى رتبا أعلى منا في الجودة والقيمة. |
Gezegenimizi korumak için kuzey ülkelerinden Yeşil Fona yapılan katkılar hayır işi değil. | TED | حين نتحدث عن مساهمات دول الشمال للصندوق الأخضر من أجل حماية كوكبنا، فهذه ليست صدقة. |
Beklediğimiz üzere, birçok şey komşu Karayip ülkelerinden, ama bazıları dünyanın her yerinden. | TED | ليس من المفاجئ أن تكون الكثير من الأشياء تأتي من بلدان كاريبية مجاورة لكن الأشياء من كل مكان |
Ebolanın ülkelerinden tamamen yok olmasını istiyorlar. | TED | يريدون أن ينهوا الإيبولا إلى المستوى صفر في بلادهم. |
Dünya'nın en yüksek nüfuslu diğer ülkelerinden tamamen farklı bir durum bu. | TED | وهاذ مختلفٌ كثيراً عن معظم الدول ذات الكثافة السكانية الكبيرة |
O dünyanın en büyük ülkelerinden birisi, biz ise en küçüklerinden. | TED | كما تعلمون ، أنها واحدة من أكبر دول العالم تقابلها واحدة من أصغرها |
Eski Yugoslav ülkelerinden alınmış pasaportları olan sekiz adam yakaladık. | Open Subtitles | نحن قادرين على حجز ثمانية رجال بجوزات سفر أصدرت من دول يوغسلافيا السابقة |
Önde gelen Balkan ülkelerinden birine saldırıldığında Rusya'nın buna nasıl tepki vereceği herkes için bir meçhuldü. | Open Subtitles | ولا احد يعرف كيف يمكن لروسيا أن ترد إذا ما تم مهاجمة واحدة من دول البلقان الرئيسية |
Şirketin üçüncü dünya ülkelerinden biri ile iş yapmak istiyor. Sana koşulları gösterecektirler. | Open Subtitles | بلادك تريد العمل في دولة من دول العالم الثالث |
Çeşitli Avrupa ülkelerinden göç edenler hepsi de polis işi yapıyorlardı Peki daha önce? | Open Subtitles | مهاجرين من دول مختلفة في أوروبا كلهم كانوا في مجال الشرطة و قبل ذلك ؟ |
Amerika'nın koyduğu ambargo Küba'yı diğer Latin Amerika ülkelerinden izole etmeyi başardı mı? | Open Subtitles | أنجح الحظر التجاري الذي ضربته الولايات المتحدة على كوبا في عزلها عن باقي دول أمريكا اللاتينية؟ |
Dünyanın en yoksul ülkelerinden birini daha da yoksullaştıracağımıza bence yabancı yatırımcı çekme ve ekonomide reformlar yapma konusunda kendilerini teşvik etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة إلى تشجيع الإستثمار الأجنبي وتطوير أشكال جديدة من النماء الإقتصادي، بدلًا من جعل أحد أفقر دول العالم أكثر فقرًا. |
Arap Baharı ülkelerinden birini ele alıp seçim süreci hakkında yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لمقالاتكم النقدية، أريدكم أن تأخذوا إحدى دول الربيع العربي، وتكتبوا عن العملية الانتخابية |
Bizim batı kültüründe hastalığı yok etmek yada ters çevirmek anlamına geliyor ama farklı kültürlerde mesela Asya'dan, Akdeniz'den, Latin ülkelerinden, Afrika'dan kültürler için daha fazla anlamı olabilir. | TED | في ثقافتنا الغربية، تعني القضاء على، أو مجابهة المرض، ولكن في ثقافات أخرى، مثلاً، في آسيا، من دول البحر المتوسط، من الدول اللاتينية، في أفريقيا ممكن أن تعني عدة أشياء |
Erkek kardeşim doğunca, Kore'ye geri döndüler ve hatırladığım kadarıyla sakin bir hayatımız vardı ama o sıralarda Kore dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi ve siyasi bir devrim vardı. | TED | ثم عادوا إلى كوريا بعد ولادة شقيقي، وكما أذكر، تمتعنا بحياة مثالية. ولكن كوريا في ذلك الوقت كانت من أفقر دول العالم وكانت تعيش ثورة سياسية. |
Size Afrika'nın en canlı ekonomiye sahip en iyi ülkelerinden biri olan Botsvana'da neler olduğunu göstereceğim. | TED | وسأشرح لكم ما حدث في بلد من أفضل بلدان أفريقيا, ويتمتع بأفضل حيوية اقتصادية في أفريقيا, وقيادة جيدة, وهو بوتسوانا |
Kuzey Kore merkezde olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinden sorumlular. | Open Subtitles | تعيين المسائل بشأن أربعة بلدان في شرق آسيا |
Bizim gözümüzde Amerikalılar kendi barbar ülkelerinden kopup gelen ve yakalanması gereken belalılardır. | Open Subtitles | حسب خبرتنا الامريكيين غير قابلين للتكيف الذين هجروا بلادهم البربرية |
Ve kıtanın en büyük ülkelerinden biri olan Nijerya'da bunu yapmaya başladık. | TED | وهذا ما بدأنا القيام به في واحدة من أكبر الدول في القارة ، نيجيريا. |