Bu bana şunu gösterdi, ölmeden de hayatını Ülken için harcayabilirsin. | Open Subtitles | جعلني أرى أنه يمكنك أن تمنح حياتك لبلدك دون أن تموت |
Bugün, insanlara Ülken için hayatını vermek istediğini söylesen sana deli derler. | Open Subtitles | اليوم اذا قلت للناس أنك تريد أن تعطى حياتك لبلدك سيقولون أنك مجنون |
..Ülken için döktüğün kutsal kanın olduğu yere" | Open Subtitles | "عندما يصبح الدم المراق من لأجل وطنك مقدساً ومليئاً بالدموع." |
Bu dövüşün senin ve Ülken için niçin bu kadar önemli olduğunu anlıyorum... | Open Subtitles | و انا اتفهم لما هذا القتال مهم لك و لبلادك |
Ülken için ölmek pis ve acı doluydu. | Open Subtitles | إنـه لشيء قذر ومؤلم أن تموت من أجل بلادك |
Benim için yapmasan bile... Ülken için yap. | Open Subtitles | ...ان لم يكن لى فأفعليه من أجل الوطن |
Kabul ediyorumki bunu Ülken için yaptın. | Open Subtitles | يجب أن أشكرك على ما حققته من أجل بلدنا |
Ülken için feda ettiklerin ve gösterdiğin hizmet için kendimi borçlu hissediyorum. | Open Subtitles | انا أدين لك للخدمة التي أديتها لوطنك والتضحيات التي قدمتها |
Ülken için ne yapabilirsin? Sorma. Ülken için ne yapabilirsin? | Open Subtitles | لذا لا تسألوا عما لدينا بلدنا يمكن أن نفعله لك |
Benim için değil kendin için değil Ülken için. | Open Subtitles | ...ليس لأجلي، ولا لأجلك لكن لأجل بلادك... |
Eğer teselli olacaksa Ülken için ihtiyaç duyulan bazı tahılları tedarik etmeyi başardın. | Open Subtitles | استطتعتى ان تؤمنى بعض القمح المُحتاج بشدة لأجل دولتك , اذا كان في ذلك اي عزاء |
Tabii ki Ülken için savaşıp vurulabilir, yaralanabilirsin. | Open Subtitles | بلا شك, لو كنت تحارب من أجل وطنك وأصابتك طلقة أو تأذيت ستكون مأساة مروعة |
Ülken için, sana saygı duyan insanlar için yaptığını düşünüyorsun ama olay şu ki, sen kimsen, sevdiğin kimse bu bir sır olmamalı. | Open Subtitles | لبلدك هذا تفعل أنك تظن بك أعتنوا الذين وللأشخاص أنت من هو، الشئ لكن تحب ومن |
Bunu benim için veya CIA için hatta Ülken için yapma. | Open Subtitles | لا تقومى بهذا من أجلى أو من أجل الوكالة او حتى لبلدك |
Ülken için ve şu kitabın sahibi olan kişi için enseleyeceksin. | Open Subtitles | ستطيح به كُرمى لبلدك ستطيح به كُرمى للرجل الذي إمتلك ذاك الكتاب |
Ülken için yapmayacaksan en azından çocuğun için yap. | Open Subtitles | كما تعلم, إذا كنت لن تفعل ذلك لبلدك على الأقل افعله من اجل ابنتك |
Ülken için savaşmak da önemli değil. | Open Subtitles | القتال لأجل وطنك ليس مهماً |
Bu savaşın senin ve Ülken için neden önemli olduğunu ve... | Open Subtitles | و انا اتفهم لما هذا القتال مهم لك و لبلادك |
Bu savaşın senin ve Ülken için neden önemli olduğunu ve... | Open Subtitles | و انا اتفهم لما هذا القتال مهم لك و لبلادك |
Bunu Ülken için mi ağabeyin için mi yapacaksın? | Open Subtitles | أهذا من أجل بلادك أم من أجل شقيقك ؟ |
Reggie. Ülken için savaşıyorsun... Çok tatlısın. | Open Subtitles | (ريغي), أنت تقاتل من أجل بلادك أنت رجل نبيل |
Benim için yapmasan bile... Ülken için yap. | Open Subtitles | ...ان لم يكن لى فأفعليه من أجل الوطن |
Kabul ediyorumki bunu Ülken için yaptın. | Open Subtitles | يجب أن أشكرك على ما حققته من أجل بلدنا |
Ülken için yaşamak ölmekten daha zordur. | Open Subtitles | أن تعيش لوطنك أصعب من أن تموت من أجله. |
Ülken için ne yapabilirsin? Sorma. | Open Subtitles | لذا لا تسألوا عما لدينا بلدنا يمكن أن نفعله لك |
Ülken için çok şeyden vazgeçtin Uzman Çavuş. | Open Subtitles | لقد ضحيت كثيراً لأجل بلادك أيها العريف. |
Farkında olmasan da, Ülken için çok iyi birşey yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بفعل عمل عظيم من أجل وطنك |