"ülkenin öbür ucuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • عبر البلاد
        
    • عبر جميع البلاد
        
    • إلى الجانب الآخر من
        
    O zaman sen ve babam ailemizi ülkenin öbür ucuna taşımadan önce bana sorsaydınız. Open Subtitles إذاً كان من الأفضل أن تسأليني أنتِ وأبي قبل أن تنقلي عائلتنا عبر البلاد
    Birden bire eşyalarımızı toplayıp ülkenin öbür ucuna taşınamayız. Open Subtitles حسنا، لا يمكننا ببساطة حزم أغراضنا والانتقال عبر البلاد.
    Hoşlanmıyor ve şunu bilmeni istiyor ki Hooli xyz'yi kendi başına işletmek için dört okul çağındaki çocuğunu ve büyük annesini ülkenin öbür ucuna getirmiş. Open Subtitles لا هو غير معجب بك, و اراد منك أن تعرف أنه نقل أربع أطفال في سن المدرسة و أمه المسنة عبر البلاد
    Öyle kalkıp da ülkenin öbür ucuna uçamazsın. Open Subtitles لا تسطيع الطيران عبر جميع البلاد
    18 yaşına girer girmez ülkenin öbür ucuna taşındı. Open Subtitles لقد إنتقلت إلى الجانب الآخر من الولاية عندما أصبح عمرها 18
    Hayat kurtarmak için ülkenin öbür ucuna gitmek zorundayım. Open Subtitles و الآن يتحتّم أن أقطع كل تلك المسافة عبر البلاد لأنقذ حياة الناس
    Bütün kariyerinden vazgeçerek, Penny'nin peşinden ülkenin öbür ucuna mı gideceksin? Open Subtitles إذن ، أنتِ ستتخلّين عن وظيفتكِ و تختاري أن تكوني ذيلاً لحبيبتِك عبر البلاد ؟
    Baştan başlamak için, herkesi ülkenin öbür ucuna sürüklemeniz gerek. Open Subtitles جر الجميع عبر البلاد للبدء من جديد
    Onu birtakım yabancılarla ülkenin öbür ucuna göndererek yaralarını saramazsın Elizabeth! Open Subtitles أرسالها عبر البلاد إلى بعض الغرباء ! لن يعالج ماضيها المكسور , إليزابيث
    Sofia ile tanıştım. Bir yıllığına ülkenin öbür ucuna gitmek istemiyorum. Open Subtitles إلتقيتُ بـ (صوفيا) , و أنا لا أريد أن أسافر عبر البلاد لمدّة عام كامل
    "Evet Callie, kızımı ülkenin öbür ucuna götürebilirsin" demişim gibi. Open Subtitles أنتِ سمعتيني و أنا أقول نعم ، من فضلك يا (كالي) خُذي" إبنتي عبر البلاد" ، لكن
    Bu, ülkenin öbür ucuna gidip de Enid Blyton'ı Tombiş'le çay içerken bulmaya benzemez. Open Subtitles ليس و كأنه يمكننا السفر عبر البلاد لنجد (إنيد بلايتون) تشرب الشاي مع (نودي) إنيد بلايتون : كاتبة قصص أطفال نودي : من أشهر الشخصيات التي ابتكرتها الكاتبة
    ülkenin öbür ucuna götürdü. Open Subtitles (لقد أخذ (جاكسون لقد أخذه عبر البلاد
    Öyle kalkıp da ülkenin öbür ucuna uçamazsın. Open Subtitles لا تسطيع الطيران عبر جميع البلاد
    - Lexie, annemin bir ilişkisi vardı sonra da çocuğunu alıp ülkenin öbür ucuna yerleşti. Open Subtitles -ليكسي ", أقامت والدتي علاقة مع غيره " وبعدها أخذت طفلته إلى الجانب الآخر من الدولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more