Sonunda kendisini özgür kıldı ve sonunda ülkesi için kahramanca ve tereddüt etmeksizin canını verdi. | Open Subtitles | لكنه حرر نفسه أخيراً وفى النهاية بمنتهى البطولة وعدم التردد ضحى بحياته من أجل بلاده |
Oturup düşünen bir adam ülkesi için ölür mü? | Open Subtitles | هل تعتقد إذا رجل تردد سيموت من أجل بلاده ؟ |
Kan kaybetti. Her damlasını ülkesi için akıttı. - Bu kadar yeter. | Open Subtitles | الدم الذى فقده ، أسقطه من أجل وطنه |
Bu mektup Teğmen Barber'ın ailesine, onun görev sırasında ülkesi için öldüğünü anlatıyor. | Open Subtitles | هذا الخطاب لأسرة الملازم باربر يقول أنه مات أثناء خدمته لبلاده |
Sanırım şef Brashear'ın ülkesi için bacağını kaybetmesi onu bir tür kahraman yapıyor, efendim. | Open Subtitles | فقدان براشير ساقه لأجل بلاده يجعله بطلا يا سيدى |
Bunu ülkesi için iyi olacağını sanıyordu. | Open Subtitles | على أمل أن يكون ذلك لصالح بلاده |
Burada ülkesi için ölmek isteyen bir Alman var. | Open Subtitles | هناك ألماني هنا يتمنّى الموت في سبيل وطنه |
Sanattaki gelecek vaad eden kariyerinden sadece ülkesi için Afganistan'da savaşmak ve birkaç öksüzü güvenli yere taşımak için çizim yaptığı elinin yaralanmasına göz yuman yalnız baba. | Open Subtitles | أب عازب الذي تخلى عن مهنته في الفن ليقاتل من أجل بلده في أفغانستان فقط ليجرح يده الفنيه |
Ama unutma, ne olursa olsun bir kral daima ülkesi için savaşır! | Open Subtitles | لكن تذكر , مهما حصل الملك دائما يقاتل من اجل ارضة |
ülkesi için savaşmak istemediğinden değil. | Open Subtitles | ليس لأنه لا يريد الكفاح من أجل بلاده. |
O ülkesi için savaştı! Sonra da gidip bir kumarhane köşesinde öldürüldü! | Open Subtitles | لقد حارب من أجل بلاده - وتسبب في قتل نفسة بلعبة مقامرة بالشارع - |
ülkesi için kan döken bir adam sonrasında insaflı olabilecek kadar da iyi birisidir. | Open Subtitles | الرجل الكفؤ لإراقة دمه من أجل وطنه" "هو كفؤ لكي يعطى قدراً من العدل بعد ذلك |
ülkesi için, kendi insanları için. | Open Subtitles | من أجل وطنه,من أجل شعبه |
İşe yararsa, ülkesi için kahramanca bir şey yapmış olacak. | Open Subtitles | اذا نجح هذا, سيكون قد فعل شيئاً بطولياً لبلاده |
Her Gizli Servis ajanı başkanı ve ülkesi için bir kurşun yemeye hazırdır. | Open Subtitles | جميع عملاء الخدمة السرية سيتلقون طلقة للرئيس ، لبلاده |
ülkesi için Afganistan'da kolunu kaybetti. | Open Subtitles | خسر ذراعه لأجل بلاده في أفغانستان |
Burada ülkesi için ölmek isteyen bir Alman var. | Open Subtitles | هناك ألماني هنا يتمنّى الموت في سبيل وطنه |
İyi bir genç adamın zorunlu olmadan askere yazıldığını ve hayatını ülkesi için feda ettiğini hatırlıyorsun. | Open Subtitles | تتذكرين الشاب الرائع الذي جُند قبل أن يضطر لذلك والذي ضحى بحياته من أجل بلده |