"üniversitelerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجامعات
        
    • جامعات
        
    • في الحكومات
        
    Bu sadece üniversitelerde akademik araştırmacıların ilgilendiği bir organizma değil. TED الباحثون في مختلف الجامعات ليسوا هم الوحيدون المهتمون بهذا الكائن.
    Fiyatlar yüksekti. Liselerde ve üniversitelerde her gün askeri talim yapılıyordu. Open Subtitles طلبة المدارس و الجامعات كانوا يؤدون تدريبات عسكريه فعلياً كل يوم
    Belki de üniversitelerde bu şekilde çalışıyor olmalıyız. TED إذن ربما هكذا يمكننا قضاء وقتنا في الجامعات.
    Üniversitelerin sanal üniversitelerde olmayan harcamalar var. TED الجامعات لها تكاليف ليست موجودة لدى الجامعات الافتراضية.
    Seçkin üniversitelerde okuyan kızlar hakkında bilmediğim yok. 12 yıl mı? Open Subtitles أعرف كل شيئ عن نساء تحالف جامعات شمال شرق الولايات المتّحدة
    Illuminati üyeleri, yerel yönetimde ve üniversitelerde önemli makamlar elde etmeye başladığında Bavaria Dükü Karl Theodor tarafından verilen 1784 kararnamesi TED وبمجرد أن بدأ أعضاء المتنورين بتقلّد مناصب مهمة في الحكومات المحلية والجامعات، حظر مرسوم دوق بافاريا كارل تيودور لعام 1784 جميع المجتمعات السرية.
    Çok fazla cevap görüyorum. Bu üniversitelerde yaptıklarımdan çok daha hızlı. TED أنا أرى الكثير من الاجابات. هذا أسرع بكثير حين طرحت السؤال في الجامعات.
    Birleşik Devletler'de en iyi üniversitelerde çalışan yüz kimyacı, bu küçük patenti bir ilaca dönüştürmenin mümkün olmadığına yemin ettiler. TED أقسم مائة من الكيميائيين في كبرى الجامعات في الولايات المتحدة على استحالة تحويل هذا الاختراع الصغير إلى دواء
    Beni dinle, bu balonları üniversitelerde katlayacaksın. Open Subtitles إن استمتعت لي ستقوم بطي البالونات في الجامعات
    üniversitelerde ayrım için baskı yapıyorlar. Open Subtitles إنهم يلحون على التفريق بين الجنسين فى الجامعات
    Hayır demek için çok acele etme. Bayanlar adı olan üniversitelerde okuyanlara bayılır... Open Subtitles لا تتسرع هكذا في الرفض ، فالفتيات يحببن خريجي الجامعات الراقية
    Okullarda, üniversitelerde, mahkemelerde, gazeteler, televizyonlar Yargıçlar, Anayasa Mahkemesi. Open Subtitles في المدارس و الجامعات و المحاكم و الصحف و التلفزيونات في محاكم الصلح و المحاكم الدستورية
    Reform vaatleri, üniversitelerde tekrar huzur ortamının oluşmasını sağlıyor ve parlamento harici muhalefetin de ...demokratik ortamda yer alabilmesine olanak veriyor. Open Subtitles ووعد بقيامه بالاصلاح وإحلال السلام في الجامعات وإعطاء المعارضين من خارج البرلمان الحق في الدخول في العملية الديمقراطية
    Listeye öldürücü sporlara erişimi olanları, üniversitelerde biyolojik silah araştırması yapanları, ve mikrop koleksiyonu olan laboratuar çalışanlarını da ekle. Open Subtitles و اضيفي للائحتك اي احد لديه حق دخول للابواغ الجاهزة الجامعات الباحثون الذين يعملون في ابحاث الاسلحة البيولوجية
    Bugünlerde üniversitelerde işlenen cinayetlerin iyi bir tarafı bu. Open Subtitles هذه هو الأمر المفرح بشأن جرائم القتل في الجامعات هذه الأيام الجميع لديه :
    üniversitelerde yüzlerce yıl boyunca geometri ve aritmetik önemli teorik uğraşlardan olmuştu. Open Subtitles ظل الحساب والهندسة لمئات السنين في الجامعات موضوعات نظرية مهمة
    Ta ki üniversitelerde, mesleklerde kabul edilene ve oy kulanabildiğimiz güne kadar. Open Subtitles حتى يُرحب بنا في الجامعات في الوظائف، وفي صندوقِ الانتخاب
    Bazı üniversitelerde, ışıl ışıl, yanıp sönen ışıklar olan, tavandan konfeti atıIan gösteriler ayarlayabilirim. Open Subtitles في بعض هذه الجامعات بوسعي تقديمُ ضوء لامع أو إسقاط شراشف من السقف
    Bak, sanırım sana, son yıllarda üniversitelerde akıl hastalıkları yüzünden yaşanan trajik olaylardan bahsetmeme gerek yok. Open Subtitles انظر,لا اعتقد انه يجب عليّ ان أخبرك انه حدثت حوادث مأساوية بسبب المرضى النفسيين في الجامعات في الأعوام الأخيرة.
    üniversitelerde insanlar bunun üzerinde çalışıyorlar, sürekli daha iyiye gidiyorlar. TED بالواقع لدينا جامعات حيث يدرس الطلاب هذه الأمور، وهم في تطور مستمر.
    Sanırım ikimiz de biliyoruz eğer topraklarımıza bir saldırı daha olursa, siz ve diğer kongre üyeleri ikinci sınıf üniversitelerde misafir konuşmacı olarak ders veriyor olursunuz. Open Subtitles أعتقد أنّ كِلانا يعرف أنّك وزمُلاءك أعضاء الكونغرس ستُلقون مُحاضرات ضيفيّة في جامعات من الدرجة الثانية لو حدث هجوم آخر على أرضنا.
    Geleneksel görüş halen yücelterek bizim yaratıcılığı düşündüğümüz şekildeydi --organizasyonlarda, hükümette-- yaratıcılık özel insanlara özgüdür: beyzbol şapkasını ters tak, konferanslara bu şekilde gel, özel yerlerde, seçkin üniversitelerde, ormanlarda, suda, ARGE laboratuvarlarında, belki şirketlerin komik boyalı odalarında hani fasulye çuvalları ya da langırt masası şeklinde masalarda. TED ما زلنا محتفظين بالنظرة التقليدية في كثير من الطرق التي نفكر فيها عن الإبداع في المنظمات و في الحكومات هل هذا هو الإبداع عن أشخاص معينين يلبسون قبعات البيسبول بطريقة معكوسة يأتون إلى المؤتمرات مثل هذه , في أماكن مخصصة نخبة من الجامعيين , مختبرات تطوير و بحث في الغابات و الماء و ربما غرف خاصة في الشركات مطلية بألوان مضحكة تعرفون، حقائب الفاصوليا , و ربما طاولة مفردة لطاولة كرة القدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more