"ürer" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتكاثر
        
    • تتكاثر
        
    Hayatımız boyunca, vücudumuz birçok sıra dışı değişime uğrar: büyürüz, ergenliğe gireriz ve çoğumuz ürer. TED على مدار حياتنا، تخضع أجسادنا لسلسلة غير عادية من التحولات: نحن نكبر، ونمر برحلة البلوغ، والكثير منّا يتكاثر.
    Bildik olayların ortaya çıkması tüm bu olayları oluşturan hal ve davranışların bir sonucudur, trafik sıkışıklığı nasıl bir seyir takip eder, bir kasırga nasıl oluşur, canlı bir organizma nasıl ürer, uyum sağlar ve de metabolizması nasıl işler. Tüm bu sorular amacı ortaya koymaya yöneliktir. TED تعتبر حالات النشوء الكلاسيكية كلها حالات للسلوك الناشئ، كيف يتصرف ازدحام المرور، كيف يعمل الإعصار، كيف يتكاثر الكائن الحي ويتأقلم ويتأيض، جميعها أسئلة حول العمل الموضوعي.
    Sivrisinek bataklıkta ürer. Open Subtitles يتكاثر البعوض في المستنقعات. هذه صحراء.
    Kaliforniya Baha'daki ılık suda ürer fakat balık bulmak için kuzeye yolculuk eder. Open Subtitles انها تتكاثر في المياه الدافئة من ولاية باجا كاليفورنيا, لكنها تسافر الى الشمال بحثا عن الأسماك.
    Sonra da konak canlıyı terk eder ve yumurtalarını suya bırakarak ürer. Open Subtitles ثم بعدها , تهرب وتترك العائل لتبيض في الماء و تتكاثر
    Orkide kendini işine adamış polen toplayıcılarının yardımı ile daha fazla tohum ve yavru üreterek başarılı bir şekilde yalnız bir şekilde ürer ve yeni bir tür meydana gelir. TED قادرة على انتاج المزيد من البذور والذرية بمساعدة من الملقحات المكرسة لها، تتكاثر الأوركيد بنجاح في عزلتها، وتصبح نوع جديد.
    Çünkü Tokso, yalnızca kedilerin bağırsağında ürer. Open Subtitles لأن الـ(توكسو) يتكاثر في أمعاء القط فقط
    Çünkü Tokso, yalnızca kedilerin bağırsağında ürer. Open Subtitles لأن الـ(توكسو) يتكاثر في أمعاء القط فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more