"üreticisi" - Translation from Turkish to Arabic

    • صانع
        
    • منتج
        
    • تصنيع
        
    • مُزارع
        
    • لإنتاج
        
    • التصنيع
        
    • جيناديرو
        
    Sadece dünyanın en büyük ev aletleri üreticisi olmak istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أكون أكبر صانع أجهزة في العالم
    Orada bisikletli genç bir şarap üreticisi ile tanışacaksın. Open Subtitles بركوب الطائرة إلى جنوب فرنسا لتقابلي صانع نبيذ شاب على دراجته الهوائية
    Hardy Bisiklet ve Oyuncak adlı bir çocuk bisikleti üreticisi kullanıyor. Open Subtitles لكنني مرتبطة إلى صانع الدراجات للأطفال، و هاردي الدراجة لعبة و. انظروا الى هذا.
    Geçen gün biri Amerika'daki ikinci en büyük doğal gaz üreticisi olduğumu söyledi. TED قال أحدهم قبل أيام أنني ثاني أكبر منتج للغاز الطبيعي في الولايات المتحدة.
    Bu açıdan yerleşim, özdeşlik ve toplumsal bütünleşme etkili şehirciliğin hem üreticisi hem de ürünüdür. TED وبهذا المعنى، فإن الاستقرار، والهوية والدمج الاجتماعي هي في نفس الآن منتج ونتاج العمران الفعال.
    Sahip olduğu tüm silah şirketleriyle Carlyle Gurup, ABD'nin yaptığı anlaşmalarla en büyük silah üreticisi şirketlerin 11. siydi. Open Subtitles من كل شركات تصنيع الأسلحة مجموعة كارلايل كانت،في الحقيقة، الـمقاول رقم 11 في ترتيب أكبر موردى قطاع الدفاع
    Tamam. Peki size tavuk üreticisi diyebilir miyim? Open Subtitles حسنا، هل يمكنني ان أطلق عليك مُزارع الدجاج
    Şu anda, dünyadaki en büyük füzyon enerji üreticisi biziz. Open Subtitles نحن حالياً أكبر شركة لإنتاج الطاقة الاندماجية فى العالم
    - Bu gerçek bir içki üreticisi lisans numarası değil. Open Subtitles هذا ليس رقم رخصة التصنيع الحقيقي.
    Ama ben, büyüdüğümde şarap üreticisi olacağım. Open Subtitles لكن أنا ، سأصبح صانع نبيذ عندما أكبر في العمر
    Umarım, peynir üreticisi olarak kahvaltılarımıza yardımcı olursunuz Open Subtitles لقد تمنيت أن يكون صانع الجبن لنا
    Başka ajansın müşterisini çalacağız. Benedikte diye bir şirket. İskandinavya'nın en büyük toz yiyecek üreticisi. Open Subtitles "بينيديكت" أضخم صانع اسكندنافي للأغذية المسحوقة
    Şarap üreticisi olmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles ليس لدي أي نوايا أن أكون صانع خمور
    Bira üreticisi olmak için doğmuşum ben! Marka olacağım! Open Subtitles وُلدت لأكون صانع بيرة ومخمّر لها
    Greg Jensen, dava açtığın bira üreticisi, dün öldürüldü. Open Subtitles جريغ جينسين " صانع البيرة الذي " تقاضيه قتل بالأمس
    Uslanmaz bir masumiyet düşmanı... kuşkuya yer vermeyen, ağza alınmaz bir hastalık taşıyıcısı... borç yaratıcı ve piç üreticisi. Open Subtitles فاسق مفسد الابرياء بدون شك مصاب بأمراض غير قابلة للذكر منتج للديون ومبذر
    Sonra Swann İletişim'i kurdu 70'lerde hemen uluslararası şöhrete kavuştu dünyanın en büyük uydu üreticisi olarak. Open Subtitles وأنشأ سوان للإتصالات التي أصبحت عالمية بالسبعينات بصفتها أكبر منتج للأقمار الصناعية
    Burası Peri Annenin klubesi. O bütün ülkedeki en büyük iksir ve büyü üreticisi. Open Subtitles انها اكبر منتج للهكسس والبوشن فى كل المملكة
    Şu bizim şirketle alakalı olan bir şeyin en büyük üreticisi onlar. Open Subtitles هي الأولى في تصنيع ذلك المنتج الذي له علاقة بشركتنا
    Tavuk üreticisi Ernest Williams'la sohbetimize devam ediyoruz. Open Subtitles و هنا بعد العودة اليكم مع "ارنيست ويلليام"ِ مُزارع الدجاج
    Bu yüzden Pandawa teşkilatının ajanları Doktor Pu Lei'nin çalışmasını Avrupa'dan çaldı ve silah üreticisi Spark ile birlikte bu bombayı geliştirdi. Open Subtitles لهذا موظفون من منظمة "بانداوا" سرقوا عمل الد. (بو لي) من أوروبا، وطوّروا هذه القنبلة بعامل منشط لإنتاج الأسلحة.
    Araştırmalarımıza göre, muhtemel hedef teleskop üreticisi Cygnus Optics adlı bir şirketti. Open Subtitles بناءًا على بحثنا الهدف المحتمل كان تيليسكوب تحت التصنيع يدعى "ألياف سيجنس الضوئية"
    Don Luis çiftliğin sahibi. O bir ganadero (sığır üreticisi). Open Subtitles السيد " لويس " مالك المزرعة " إنه " جيناديرو = مصارع ثيران

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more