CSP (YGE) çok fazla atık ısı üretir. | TED | ان الطاقة الشمسية تنتج الكثير من الحرارة المهدورة .. |
Bu ışık tellerini üretir, muhtemelen bir tür savunma olarak. | TED | انها تنتج حزماً من الضوء كنوع من انواع الدفاع عن النفس |
Bunlar başka nedenlerden de var olurlar ama yalnızca hayat ozonu üretir. | TED | وهي توجد أيضا لأسباب أخرى لكن الحياة تنتج حتى الأوزون |
Sonra aynı molekülleri üretir. Herhangi bir şekil ve miktarda. | Open Subtitles | لاحقا، سيكون بمقدوره إعادة إنتاج العينة بأي شكل وكمية |
Mizah zamanlaması iyi biri, tek hamlede bu kadar enerji üretir. | Open Subtitles | ليس سيئاً أتعلم؟ شخص ذو توقيت كوميدي ممتاز يمكنه إنتاج هذا الكم من الطاقة |
Bu sorulması gereken çok önemli bir soru, çünkü insanlara bu kişinin kim olacağını kontrolünü verme inanılmaz sonuçlar üretir. | TED | هذا سؤال مهم لسؤال الناس، لأن إعطاء الناس السيطرة على من يكون ذلك الشخص ينتج نتائج رائعة. |
Bu durum, yıldıza kütleçekimine karşı direnç kazandıran bir basınç üretir. | Open Subtitles | وهذا يولّد ضغط والذي بدوره يحمي النجم ضد الجاذبية |
Anlamanız gereken şey, bütün bu sistem uzun vadede sadece tek bir şey üretir: | Open Subtitles | هو حرجُ لفَهْم ذلك كامل تركيبِ هذا النظامِ يُمْكِنُ فقط أَنْ يُنتجُ شيءَ واحد في المدى البعيد الدين. |
Biri ışığı şekere dönüştürür, diğeri ise bu şekeri tüketerek çevremize fayda sağlayabilecek biyo-yakıtlar üretir. | TED | واحدة تحول الضوء إلى سكر، والأخرى تستهلك ذلك السكر وتنتج الوقود الحيوي الذي يفيد البيئة المبنية. |
Neredeyse bütün akustik enstrümanlar harmonik seriler üretir fakat her enstrümanın şekli ve materyali, onun harmonik sesindeki dengeyi değiştirir. | TED | تنتج جميع الأجهزة الصوتية تقريبًا سلاسل توافقية، ولكن شكل ومواد كل آلة يغير ميزان توافقياتها. |
Genus Hapalochlaena. Bir kaç saniye içinde öldüren bir zehir üretir. | Open Subtitles | جينس هابلوكلينا تنتج سُماً يُسبب الموت فى غضون ثوانى معدوده |
Alev ağaçları çiçek açtığında çok miktarda leziz nektar üretir. | Open Subtitles | عندما تزهر أشجار اللهب، فإنها تنتج كميات كبيرة من الرحيق الطيب اللذيذ. |
Meşe ağaçları genelde her sonbahar yoğun palamut üretir. | Open Subtitles | عادةً ما تنتج أشجار البلّوط محصول كثيف من ثمار الجـوز كلّ خريف |
Keneler beslendikçe daha çok zehir üretir. | Open Subtitles | القرادة تنتج سموماً أكثر طوال مدة تغذيتها |
Kan pıhtılaşması durur, kasları asit üretir ve organları soğur. | Open Subtitles | يتوقّف الدمّ عن التخثر، عضلاتها تنتج حامضا وأعضائها تبرد |
Suyun iyonlaşması, serbest köksel atom üretir bu da, hızlandırılmış mutasyonlara neden olabilir. | Open Subtitles | تأيّن الماء يتسبب في إنتاج ذرات حرّة والتي يمكن أن تتسبب في تسريع الطفرات. |
Sağlıklı bir erkek günde ortalama 200 milyon sperm üretir. | Open Subtitles | الذكر المتمتع بالصحّة يمكنه بالمتوسط إنتاج 200 مليون حيوان منوي يومياً.. |
Yaşam, genleri işte böyle üretir ve bir nesilden diğerine böyle aktarır. | Open Subtitles | هكذا تعيد الحياة إنتاج الجينات و تمررها من جيل لآخر. |
Yaptıkları bazı şeyler, açıkça bu rastgele kontak... ...modeli kadar başarılıdır, küme içinde... ...çok daha fazla karınca yapılmasına izin veren bazı şeyler üretir. | TED | ما يفعلونه هو نجاح واضح بما فيه الكفاية أن هذا النمط من الاتصالات العشوائية، في مجموعات، تنتج شيئاً يساعد النمل على إنتاج المزيد من النمل. |
İşlevini yerine getiremeyen reproduktif bir sistem yavrusu olmayan bir birey üretir, ve bu birey daha sonra gen havuzundan atılır. | TED | الجهاز التناسلي الذي يفشل في القيام بعمله ينتج فرداً بدون ذرية, وذلك الفرد يُلقى خارجا من النظام الجيني. |
Yani beyin, aşırı derecede aktif bir organ olması nedeniyle etkili bir şekilde temizlenmesi gereken büyük miktarda atık üretir. | TED | أعني، المخ هذا العضو النشط للغاية ينتج في المقابل قدر كبير من المخلفات التي يجب التخلص منها تمامًا. |
Bir yıIdızın çekirdeğindeki füzyon her saniyede bir milyar nükleer bombanın çıkardığı enerji miktarı kadar enerji üretir. | Open Subtitles | الاندماج بلُبّ النجم يولّد القوة الانفجارية |
Geleceği öngörebilir, algoritmalardan kehanetler üretir yaklaşan bir felaket olduğunda Dehliz çanlarını çalar. | Open Subtitles | ،يمكن أن يتنبأ بالمستقبل يولّد تنبؤات بعمليات حسابية ويدق أجراس الدير في حال توقع حدوث كارثة |
Anlamanız gereken şey, bütün bu sistem uzun vadede sadece tek bir şey üretir: | Open Subtitles | إن من المهم الفهم أنّ الهيكل الكامل لهذا النظامِ يُمْكِنُ : أَنْ يُنتجُ في المدى البعيد شيئا واحدا فقط |
Yüzey sıcaklığı 10.000° Fahrenayt ve 380 milyar x milyar megavatlık enerji üretir. | Open Subtitles | يبلغ سطحها الخارجى 10.000 درجة فهرنهايت وتنتج طاقه تبلغ 380 مليار مليار ميجا واط |