"ürkütücü" - Translation from Turkish to Arabic

    • المخيفة
        
    • مخيفاً
        
    • مُخيف
        
    • مرعب
        
    • زاحف
        
    • مخيفا
        
    • مرعبة
        
    • مريب
        
    • مخيفه
        
    • مروع
        
    • الغريبة
        
    • إخافة
        
    • المرعب
        
    • المخيف
        
    • مخيفين
        
    Kafamdaki o ürkütücü şeyler ve o adam kafasının röntgenimde çıkması. Open Subtitles ليس لدي شيء كل هذه الأشياء المخيفة حول رأسي هذا الشيء
    Tamam, tüm bu cadılık işi gittikçe daha da ürkütücü olmaya başladı. Open Subtitles حسناً , يبدوا ان كل هذا سحر اوشك الامر ان يكون مخيفاً
    Çok ürkütücü. Umarım onlar da yıldızbakar aramıyorlardı. Yıldızbakar, yıldızbakar... Open Subtitles هذا مُخيف, أتمنى أنهم لم يكونوا يبحثوا عن "تليسكوب" أيضاً
    Yavrusu kent dünyasına ilk kez 10 metrelik ürkütücü bir yükseklikten bakıyor. Open Subtitles أول نظرة لطفلها على العالم الحضاري على إرتفاع مرعب بقدر 30 قدمًا
    ürkütücü yarım bir yüz, ve sağlam olan tarafında kabile işaretleri vardı. Open Subtitles زاحف نصف الوجه، وفريقه جيدة كان علامات القبلية.
    Bu insanlarda, Siyam ikizlerinde, görülene benzer bir şey ve biliyorum kulağa biraz ürkütücü geliyor. TED وهذا مشابه لما قد تلاحظونه عند البشر، في التوائم الملتصقة، وأعلم أن هذا الأمر قد يبدو مخيفا قليلا.
    Yeni ve ürkütücü bir mesleğe atıldım. Open Subtitles أهتم به , وغمست نفسي في مهنة جديدة مرعبة
    Tamam, bakın, eğer sizler beni rahatlatmaya çalışıyorsanız bu şekilde işe yaramaz ve aslında gerçekten çok ürkütücü. Sizden onun hakkında güzel şeyler söylemenizi istiyor. Open Subtitles فان هذا لا ينفع حقا اعتقد ان هذا مريب قليلا
    Ve tüm o doktorlarda olan soğuk, ürkütücü, doktorvari bir havası da yok. Open Subtitles و لأنها لا تملك تلك الهيئة القاسية و المخيفة التي يملكها جميع الأطبّاء
    Bugün Cadılar Bayramı bu gece tüm o ürkütücü şeyler dünyaya musallat olmuş olmalı. Open Subtitles أعنى أنه اليوم عيد الهالوين هل من المفترض علينا تحضير الأشياء المخيفة الكامنة تحت الأرض؟
    Film işinde ürkütücü şeyler gördüm. Open Subtitles وشاهدت في مجال الأفلام الكثير من الأشياء المخيفة.
    Peki bunun ürkütücü ve uzak görünmemesi için anlatıyı nasıl değiştirebiliriz? TED لذا كيف نغير القصة لذا لا يبدو ذلك مخيفاً جداً ومتحكماً به؟
    Hoş bir herifti. Hiç ürkütücü değildi. En iyi tavrımdaydım. Open Subtitles كان ضيف مريح ولم يكن مخيفاً علي الإطلاق لكني أسأت التصرف
    Dürüst olmak gerekirse, baba saplantın biraz tuhaf ve ürkütücü. Open Subtitles حسناً، لنكن صادقين يا أبي، إنّ هوسك مُخيف وغريب.
    - Baban oldukça ürkütücü. Open Subtitles إن والدك مُخيف جداً أليس كذلك ؟
    Sadece ürkütücü şekilde bağır ve onlara yan yan bak. Open Subtitles فقط إزأر بشكل مرعب و إنظر إليهم نظرة جائعة
    Aynı zamanda olaylar ürkütücü olmaya başlar Open Subtitles في الوقت نفسه تبدأ الامور للحصول على أمر مرعب قليلا
    Hem ürkütücü hem de tehlikeli. Open Subtitles عار زاحف وخطير ما ينبغي أن يكون بدء جيدة
    Hiçbir vampir bu kadar ürkütücü olmamıştır. Open Subtitles يجب أن نذهب و لا مصّاصَ دماء كَانَ أبداً مخيفا كهذا
    Wetherhill'in bilgisayarları ürkütücü bir gezegen oluşumu dönemini ortaya çıkardı. Open Subtitles حاسبات "ويزريل" لم تكشف عن فترة مرعبة فى تكوين كوكب
    Ne beklediğimi de tam olarak bilmiyorum onda ürkütücü ya da dolandırıcı bir hava yoktu. Open Subtitles لكن لم يكن هناك أي شئ مريب أو مزيف عنهُ هوه
    Böyle söyleyince kulağa ürkütücü geliyor. Open Subtitles انت فقط تقولها ,لكنني اعتقد انها مخيفه بعض الشئ
    Tersane gürültülü, tehlikeli, son derece zehirli ve ürkütücü sağlık ve güvenlik kayıtları olan bir yerdi. TED كان حوض بناء السفن مزعجا وخطيرا وشديد السمية، مع سجل صحة وسلامة مروع.
    Şimdi şu ürkütücü ters Lincoln resmine bakalım. TED أما الآن عن صورة لينكولن الغريبة المقلوبة رأسًا على عقب.
    Belki seni gerçekten mutlu eden bir şeyler düşünürsen bu kadar ürkütücü görünmezsin. Open Subtitles ربما ستبدو أقل إخافة إذا كنت تفكر في شئ يجعلك في الحقيقة سعيداً
    Birinin beklediğini, bunları izlediğini, keyiflendiğini bilmek ürkütücü olmalı. Open Subtitles لابد أنه من المرعب وجود شخصٍ ما ينتظر, يراقب و يستمتع بكل هذا
    Ve eminim ki çok da fazla reddedildiğini sanmıyorum, ama belli bir yaşa gelince, şu kırışık boynunla ortalarda salınma fikri çok ürkütücü. Open Subtitles لا أظن بأنكِ قد اختبرتِ رفضا كثيرا في حياتكِ متى تصلين إلى سن معين يصبح من المخيف أن تعودي إلى المواعدة ببشرتك الغضة
    Kendi evime gitmem. O insanlar çok ürkütücü. Open Subtitles حسناً.أنا لن أذهب إلي منزلي هؤلاء البشر مخيفين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more