"ürkütüyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يخيفني
• يخيف
• تخيفكِِ
• يرعبني

Müthiş bir zekan var. Hatta bazen beni ürkütüyor, çok zekisin.
جينياس ، لديك عقل كبير يخيفني احياناً ، أنت ذكي للغاية

Korkuyorum. Biliyorsun. Tutsak olmak beni ürkütüyor.
كنت خائفة، بوسعك أن تفهم أنا سجينة وهذا ما يخيفني

- Ama çok tuhaf. Beni ürkütüyor. - Tek yaptığı şey gözünü dikip bana bakmak.
انه غريب ,وكل مايفعله هو النظر الي بصوره مخيفه انه يخيفني.

Köpeği ürkütüyor.
هو يخيف الكلب كيف انتي تتحملي هذا

Köpeği ürkütüyor. Buna nasıl katlanabiliyorsun?
هو يخيف الكلب كيف انتي تتحملي هذا

Yani sizi ürkütüyor mu?
أتعنين أنها تخيفكِِ ؟

- Wow! - Burası beni daima ürkütüyor.
هذا المكان يرعبني

Bazen tüm bunların nereden geldiğini düşünmek beni ürkütüyor.
أحيانا يخيفني ان افكر من اين يأتي كما تعلمون؟

Denize bu şekilde bakman beni ürkütüyor.
يخيفني عندما تنظر في البحرِ مثل ذلك

Tanrım, burası hala beni ürkütüyor. Ne? Hala öyle ama.
يا إلهي، هذا المكان يخيفني حتى الموت

- "Selam seksi yaşlı herif beni ürkütüyor."
- أهلا أيتها المثيرة - الرجل العجوز يخيفني

-Burası beni ürkütüyor.
هذا المكان يخيفني.

Doktor Davenport, o beni ürkütüyor.
هو يخيفني بعض الوقت

Biliyor musun, bazen beni de ürkütüyor.
إعلم أنه أحياناً يخيفني أيضاً

Hey, ben de! - Milleti ürkütüyor.
كذلك انا انه يخيف الناس، افعل شيئا

Boyu insanları ürkütüyor.
فحجمه يخيف الناس

Burası Suri'yi ürkütüyor.
- إنه يخيف سوري

O herif beni ürkütüyor.
ذلك الرجل يرعبني.

Ayrıca beni biraz ürkütüyor.
و هو يرعبني بطريقة ما