"üst çekmecede" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدرج العلوي
        
    • أعلى الدرج
        
    • الدرج الأعلى
        
    • الدرج العلويّ
        
    • الرف العلوي
        
    • الدرج الاعلى
        
    Nişanlarım üst çekmecede. Onları al evlat. Open Subtitles حاملتي النياشين في الدرج العلوي في الخزانة احضرها يا بني
    Evet, evlere servis menülerini hâlâ üst çekmecede tutuyorum. Open Subtitles أجل ، لقد وضعت لك الوجبات الجاهزة في الدرج العلوي
    Çek defteri ve imza sirküsü en üst çekmecede. Open Subtitles دفتر الشيكات و طابع التوقيع في المكتب في الدرج العلوي
    Bornoza ihtiyacın olursa en üst çekmecede. Open Subtitles إلى الشاطئ نذهب. أوه، مهلا، اه، إذا كنت في حاجة الى ثوب السباحة، و هو في أعلى الدرج.
    Pasaportum sol üst çekmecede. Open Subtitles حسنا، جواز سفري في الدرج الأعلى الأيسر
    Keyfine bak. Sağdaki üst çekmecede. Teşekkürler. Open Subtitles -اخدمي نفسك، إنّها في الدرج العلويّ لليمين
    Şu dolapta, üst çekmecede üzeri etiketsiz küçük mavi bir ilaç şişesi var. Open Subtitles ابحثي في الخزانة ، في الرف العلوي هناك زجاجة زرقاء صغيرة بدون ملصق
    Eşyaların en üst çekmecede. Open Subtitles سأضع أغراضك في الدرج الاعلى
    Kalemler, kağıtlar ve ihtiyacın olan tüm ofis malzemeleri üst çekmecede. Open Subtitles أقلام، أوراق و كل ملتزامات المكتب التي تحتاجين إليها في الدرج العلوي
    üst çekmecede. Benimkilerden alabilirsin. Open Subtitles الدرج العلوي للمكتب، ما هو لي ملك لك.
    50,000 dolar. En üst çekmecede. Open Subtitles 50 ألف في الدرج العلوي من المكتب
    Çin yemeği menüsü üst çekmecede. Open Subtitles القائمة الصينية في الدرج العلوي.
    Biliyorsun... üst çekmecede lastik eldivenler var. Open Subtitles ...تعرف لدينا قفازات طبية في الدرج العلوي
    En üst çekmecede. Open Subtitles الدرج العلوي حسنا
    En üst çekmecede. Open Subtitles في الدرج العلوي
    Evlilik cüzdanımız, nüfus kağıtlarımız, sigorta karnen filan üst çekmecede, mide ilaçların mutfaktaki üst gözde, son kullanma tarihini atlama, iç çamaşırların... senin yattığın taraftaki komodinin üst çekmecesinde... Open Subtitles شهادة الزواج، بطاقات الهوية... ... بوليصة التأمين هي في أعلى الدرج. الطب المعدة في المطبخ.
    Esprili kravatlarım en üst çekmecede. Ancak seni uyarmalıyım. Open Subtitles ربطة العنق المضحكة خاصتي في أعلى الدرج
    Evyenin solunda, en üst çekmecede. Open Subtitles على يسار المغسلة في الدرج الأعلى
    Komidinin en üst çekmecede, raketin yanında. Open Subtitles الدرج الأعلى, بجانب مضرب البينغ بونغ
    Bana beş mililitrelik bir şırınga getir. üst çekmecede. Open Subtitles ناوليني مِحقن سعة 5 ملليمترات، من الرف العلوي.
    En üst çekmecede, tişörtlerimin altında. Open Subtitles في الدرج الاعلى تحت قمصاني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more