"üzüldük" - Translation from Turkish to Arabic

    • آسفون
        
    • يحزننا
        
    • نأسف
        
    • حزينين
        
    • شعرنا بالسوء
        
    • نحن أسفين
        
    • لسماع ما
        
    • لقد شعرنا
        
    • آسفان
        
    • بكينا
        
    Arkadaşının kaybolmasına üzüldük ama işleri daha da kötüleştirme. Open Subtitles نحن آسفون حيال اختفاء صديقك لكن لا تجعل الأمور أسوأ
    Hastalığını duyunca çok üzüldük. Open Subtitles آسف كلنا آسفون لسماع بأنك مريضة
    Hayır, sen iyisin. Tayfa dağıldı diye üzüldük. Open Subtitles لا , انت رائع , لكن يحزننا فصل الفريق
    Bayan Blacklock, Dora'nın ölümüne hepimiz çok üzüldük. Open Subtitles آنسة "بلاكلوك"، نحن جميعاً "نأسف على خبر وفاة "دورا
    Düğüne katılamamanıza çok üzüldük, çocuklar. Open Subtitles لقد كُنا حزينين لعدم تمكنكم على الحضور إلى الزواج.
    Annie için üzüldük, biliyor musun? Asıl sorun seni boynuzladığı taş kafaydı. Open Subtitles (شعرنا بالسوء حيال (آني و ما عانته لكنها كنت تعي من ترافقه
    Bizimle geçirdiğiniz vaktin yarıda kesilmesine üzüldük fakat size bir teklifimiz var... Open Subtitles نحن آسفون أن بقائك معنا كان قصيرا ...لكن نود عرض عليك
    Durumunuza üzüldük. Open Subtitles نحن آسفون لخسارتك
    üzüldük ama onu biz öldürmedik. Open Subtitles آسفون. لكننا لم نقتله
    Kaybınıza üzüldük. Open Subtitles نحن آسفون لخسارتكم
    Ortaklık meselesine çok üzüldük. Open Subtitles اننا آسفون لأنك لم تصنع شراكة
    Oh, çok üzüldük. Open Subtitles ليس كثيراً هذا يحزننا
    Çok üzüldük. Open Subtitles هذا يحزننا
    Ben... biz olanlara çok üzüldük. Open Subtitles نحن نأسف على ما حدث
    Bunu duyduğumuza üzüldük. Open Subtitles حسنا، نحن نأسف على المقاطعة
    Gerçi, elbette, Bayan Churchill'in öldüğüne hepimiz çok üzüldük. Open Subtitles على الرغم من أننا بالطبع حزينين لوفاتها
    Babasını ezdiğimiz için önceleri çok üzüldük. Open Subtitles أولاً شعرنا بالسوء لسحقنا والده
    Ailenin ayrılacağını duyduk ve çok üzüldük. Open Subtitles نحن أسفين لانفصال والديك
    Oğlunuza olanlar için çok üzüldük. Open Subtitles نحن متأسفين لسماع ما حدث لابنكِ
    - Bunu duyduğumuzda onun için çok üzüldük. Open Subtitles عندما سمعنا بهذا، لقد شعرنا جميعنا بالآسى عليها.
    Ölüyor olmana üzüldük, ama eğer kaçmaya kalkarsan... Open Subtitles إذن ، آسفان بشأن الإحتضار ولكن إن حاولت الهرب...
    Hepimiz çok üzüldük. Kalp kriziydi, değil mi? Open Subtitles لقد بكينا جميعاً علية أزمة قلبية, أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more