| Nazik şekilde söyleyince kadının daha az üzüleceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنينها ستنزعج أقل إن زينا لها الكلمات؟ |
| Babam, eğer anneme söylersek onun üzüleceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أبي إن أخبرناها، ستنزعج |
| Ölseydin üzüleceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه اذا قتلتِ نفسك ، أنه سوف ينزعج. |
| Hayır, aslında Prens Harry'nın üzüleceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | لا، كنت أفكر بأن الأمير (هاري) قد ينزعج |
| Ne kadar üzüleceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كم سيصبح منزعجا. |
| Ama Joe'nun istemediğini öğrenince Iris'in ne kadar üzüleceğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن ستعرف كم سينفطر قلبها عندما تعرف عدم موافقة (جو) |
| üzüleceğini söyledi. | Open Subtitles | انه قال, "هيه ستنزعج." |
| Neden Art üzüleceğini düşündü? | Open Subtitles | أنك ستنزعج ؟ |
| İkimizde Joey'nin üzüleceğini biliyorduk. | Open Subtitles | كلانا عرف أن (جوى) سوف ينزعج |
| İkimizde Joey'nin üzüleceğini biliyorduk. | Open Subtitles | كلانا عرف أن (جوى) سوف ينزعج |
| Ne kadar üzüleceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كم سيصبح منزعجا. |
| Çünkü daha da kötüleştin, sürekli hapşırıyordun, öksürüyordun, annenle ben senin yüzünden gittiğini düşünürsen çok üzüleceğini biliyorduk, baban için kendini suçluyordun zaten, bizde ben istemişim gibi yaptık. | Open Subtitles | -كان الوضع سيّئا فقد كُنت تسعل و تعطس يوميّاً أنا و أمّك كنّا نعلم أنّ قلبك سينفطر اذا تمّ إبعاد (زيوس) بسببك... وبسبب كونه آخر ذكرى لك من والدك تحمّلتُ أنا اللوم من أجل ذلك |