Üzülerek söylüyorum ki kimsenin ki iyi değildir. | Open Subtitles | آسف لقول هذا، فلا يوجد أحد بارع للغاية |
Üzülerek söylüyorum, eski sahibi. | Open Subtitles | المالك سابقاً ، آسف لقول هذا |
Üzülerek söylüyorum ki silahlarımız ve ekipmanımız henüz gelmedi. | Open Subtitles | يؤسفني القول أن أسلحتنا و جزء كبير من معداتنا لم يصل لحد الأن |
Üzülerek söylüyorum ki bu karar bize kalmış bir şey değil. | Open Subtitles | يؤسفني القول بأن القرار ليس عائدًا لك ولا إليّ. |
Üzülerek söylüyorum, fakat olasılıklara göre bulunmak istemezse, kayıp olarak kalır. | Open Subtitles | ... يؤسفني قول ذلك ... لكن لو لم نجده سيبقى مفقوداً |
Üzülerek söylüyorum ki Meymenetli Kokular Bıçkıhanesi'nde korkunç bir kaza gerçekleşmedi. | Open Subtitles | يؤسفني قول إنه لم تحصل حادثة رهيبة في منشرة "لاكي سميلز". |
Üzülerek söylüyorum ki izlediğiniz sözde eğlence, oldukça nahoş. | Open Subtitles | يؤسفني أن أقول إن التسلية المزعومة التي تشاهدونها بغيضة للغاية. |
Üzülerek söylüyorum, ondan da kalmadi. | Open Subtitles | آسف لقول أنها إنتهت أيضا |
Üzülerek söylüyorum ki bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، يؤسفني القول بأني لا أعرف |
Üzülerek söylüyorum ki bunu alışkanlık haline getirmeye başladınız Dedektif Ryan. | Open Subtitles | يؤسفني القول أنك تكتسب " عادةً محقق " راين |
Üzülerek söylüyorum ki | Open Subtitles | يؤسفني القول إنه رغم أن "فيوليت" محقة |
Üzülerek söylüyorum ki bu, çığlık atan iguana saatinin dramatik ironi öncesi son çığlığıydı. | Open Subtitles | يؤسفني أن أقول إن تلك كانت المرة الأخيرة التي تدق فيها ساعة الإغوانا الصارخة قبل حدوث مفارقة درامية. |
Üzülerek söylüyorum, başka çareleri yoktu. | Open Subtitles | يؤسفني أن أقول أنهم لا يملكون خياراً |