"üzen" - Translation from Turkish to Arabic

    • حزيناً
        
    • يزعجك
        
    • يحزنني
        
    • يزعج
        
    • ما يؤلم
        
    • حزينا
        
    • يُزعجُني
        
    • ما يزعجني
        
    • آلمني
        
    Bu sorunun beni üzen tarafı, bu grafikte görebileceğiniz gibi yolsuzlukla en çok bağlantılı olan şeyin zenginlik olması. TED وما يجعلني حزيناً حول هذا الموضوع هو أن هذا الرسم هنا يريكم أن أكبر علاقة بين الثروة والفساد هي الثروة
    Onu üzen ve rahatsızlık veren yerlere götürerek değil. Open Subtitles لا تصحبه إلى مكان سيجعله حزيناً أو منزعجاً، بل إلى مكان يجعله سعيداً.
    Belki de seni asıl üzen şey, bir gün onu kaybedebileceğin düşüncesidir. Open Subtitles ربما ما يزعجك حقاً هو التفكير في أنه يوماً ما قد تفقدينه
    Yani eğer kızlarım ve ben gibiyseniz sizi üzen en son şey muhtemelen adaletsizlikle ilgilidir. TED لذلك، إذا كان أحدكم مثلي أو مثل بناتي، فآخر شيء يزعجك ربما يتعلقُ أيضًا بالإجحاف.
    Beni üzen şey kendimi aptalca astırdığım için karımın beni asla affetmeyeceğini düşünmek. Open Subtitles ما يحزنني هو التفكير بأن زوجتي لن تسامحني على ذهابي نحو المشنقه
    Demek Sevgili Rosalind'imi üzen çocuk bu. Open Subtitles هذا ما حصلوا من يزعج روزاليندَي الرائع
    Ama beni en çok üzen vedalaşmak için fırsat bulamamak, olmuştur. Open Subtitles ...لكن دائماً أكثر ما يؤلم ألا توجد لحظة للوداع
    Şimdi seni bu kadar üzen ne? Open Subtitles كنت سعيدا . ما الذي يجعلك حزينا حتى الآن؟
    onu üzen ve istemesine neden olan şey bu. Open Subtitles هذا ما يجعله حزيناً و ما يجعله يشتهي
    Peki. "Sizi üzen bir şey söyleyin." Open Subtitles اخبرنا بشيء يجعلك حزيناً
    Seni üzen şey neydi? Open Subtitles تبدو حزيناً.
    Eğer doğru anladıysam seni üzen şey zeki ve kültürlü bir bayanla çıkmak. Open Subtitles الذي يزعجك هو أنك حظيت بموعد مع فتاه ذكيهن يعتمد عليها وعاملتك بشكل رجولي لا
    "seni üzen beni de üzer" diyor, Open Subtitles "عندما تكون هنالك، و ان رأيت أيّ شيء يزعجك
    Beni üzen de o, bunlar hayatımın en güzel yılları. Open Subtitles وهذا ما يحزنني أنني في أحسن سنين عمري
    Beni asıl üzen ölen kadın. Open Subtitles الشي الذي يحزنني فعلاً، هو تلك المرأة
    Görevimizi başaramamamız dışında beni üzen tek şey seni bir daha göremeyebileceğimi düşünmek. Open Subtitles الخاطرالوحيد الذي يحزنني عدا فشل مهمتنا... . هو ألا أراكِ مرة أخرى..
    Ulu orta tartışıp birbirini üzen, millete "Tüh, kavga çıktı" dedirten kişiler olmamıştık hiç. Open Subtitles لم يزعج واحدنا الآخر على الملأ قط وينتقده ونجعل الآخرين ينظرون إلينا قائلين، "ويجي.
    Ulu orta tartışıp birbirini üzen, millete "Tüh, kavga çıktı" dedirten kişiler olmamıştık hiç. Open Subtitles لم يزعج واحدنا الآخر على الملأ قط وينتقده ونجعل الآخرين ينظرون إلينا قائلين، "ويجي.
    Beni en çok üzen şey bunu kendi öz annenden bile gizlemen. Open Subtitles ما يؤلم أكثر أنك أخفيت ذلك عنى عن امك
    "Onu üzen de, ona bunları isteten de o. " Open Subtitles هذا ما يجعله حزينا و ما يجعله يشتهي
    Kralı üzen beni de üzer. Open Subtitles - الذي يُزعجُ الملكَ يُزعجُني.
    Beni üzen şey bana bir şans bile vermemiş olman. Open Subtitles ما يزعجني هو أنك لم تعطني أي فرصة لأثبت ذلك.
    O gece olan onca şey içinde,... beni en çok üzen bana aptal demen olmuştu. Open Subtitles من بين كل الحادثة بتلك الليلة ! "فإن أكثر ما آلمني أنك أطلقتِ عليّ "غبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more