"üzerinde çalışıyorduk" - Translation from Turkish to Arabic

• نعمل على
• نَعْملُ على

Biz de başka bir dava üzerinde çalışıyorduk.Kayıp birisi.
نحن نعمل على آخرين الحالة، أشخاص مفقودون.

Karbon yayılmasını azaltmak ve küresel ısınmayı yavaşlatmak için organik bir bileşim üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على مركّبٍ عضوي لتخفيض إشعاعات الكربون و إبطاء الإحترار العالمي

Geçen sene Üçlemeci Katil dosyası üzerinde çalışıyorduk.
كنّا نعمل على قضيّة القاتل الثلاثي السفاح في العام الماضي.

Tamam sınıf, bildiğiniz üzere mitoloji projelerimiz üzerinde çalışıyorduk.
حسنا ايها الطلاب كما تعلمون كنا نعمل على مشاريع الميثولوجيا

Ruhn Laboratuvarları'na ilk katıldığım zaman yeni bir kanser ilacı üzerinde çalışıyorduk.
عندما إنضممتُ إلى مختبراتِ Ruhn أولاً، نحن كُنّا نَعْملُ على a مخدّر سرطانِ جديدِ.

Ders için yazdığım bir hikâye üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على رواية كتبتها بالصف وقد أعجبتها

Bu yakınlarda bir dosya üzerinde çalışıyorduk ve uğrayıp yeni evim için bir şey alayım dedim.
كنا نعمل على قضية قريبة وأردت الحصول على شيء للشقة

Onunla bir fon talebi üzerinde çalışıyorduk. Sonra ortadan kayboldu.
كنتُ أنا وهي نعمل على إقتراح للحصول على منحة تمويل، ثم إختفت فجأة.

Bu yüzden tedavi üzerinde çalışıyorduk.
لهذا ظللنا نعمل على صنع ترياق علمت أني لم أستطع إنقاذ أعز أصدقائي

Abby'le beraber bilgisayar oyunu üzerinde çalışıyorduk.
لقد كُنت مع آبى نعمل على لعبة الفيديو تلك

Tasarım projeniz üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على مشروع التصميم الذي طلبته أنت.

Bazı fikirler üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على تطوير بعض الأفكار هناك

Tamam, biz öfke üzerinde çalışıyorduk,
حسناً، لقد كنا نعمل على نوبات الغضب

Onu takip etmek için bir sistem üzerinde çalışıyorduk, ama başaramamıştık.
إننا نعمل على تعقـّبه حتى الآن لم ننجح

Bir şey üzerinde çalışıyorduk. Sana göstermemize izin ver.
لقد كنا نعمل على شيء ما دعنا نريك فقط

Hayır. 65. caddedeki hırsızlar üzerinde çalışıyorduk.
لا , كنا نعمل على قضية سرقات شارع 65

Birkaç ay önce bir olay üzerinde çalışıyorduk.
قبل أشهر، لقد كُنا نعمل على قضية.

Rotary Club için bir konuşma üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على تجهيز خطابي بنادي الروتاري

Çok heyecanlı olduğumuz bir fikir üzerinde çalışıyorduk.
كنا نعمل على فكرة متحمسين بها جدا

Her neyse, şeyin iridyum kaplaması üzerinde çalışıyorduk... Adı neydi?
على أي حال، كنا نعمل على التصفيح الايريديومي لـ...

- Ne? Biz burada Linda'nın davası üzerinde çalışıyorduk.
- نحن كُنّا نَعْملُ على حالةِ ليندا.