Bir kapağın üzerinde duruyordu. Bir rastlantı değil. | Open Subtitles | كان يقف على باب سحري مما يعني أن وجوده مقصود |
- Pardon, neyinin üzerinde duruyordu? | Open Subtitles | المعذرة كان يقف على ماذا ؟ |
- Pardon, neyinin üzerinde duruyordu? | Open Subtitles | المعذرة كان يقف على ماذا ؟ |
Şu sandalyenin üzerinde duruyordu ve şimdi yok. | Open Subtitles | لقد كانت على هذا الكرسى,وهى مفقودة الآن |
- Sehpanın üzerinde duruyordu. | Open Subtitles | حسنا لقد كانت على طاولة القهوة |
Yazıcının üzerinde duruyordu Lane. | Open Subtitles | (لقد كانت على رأس الطابعة (لين |