"üzerinde olumlu" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيجابي على
        
    Neden bir şirket olarak dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak istemeyelim ki? TED لماذا قد نود أن يكون لنا تأثير إيجابي على العالم كشركة؟
    Gözlemlediğim şey şuydu: mağdurları bir çatışma bölgesinden barış içindeki bir ülkeye götürmenin hepsi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olması. TED ما لاحظته كان نقل الضحايا من منطقة الصراع إلى بلد في سلام كان له تأثير إيجابي على كل منهن.
    Ancak bu saldırıların yağmur ormanının çeşitliliği üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Open Subtitles لكن هذه الهجماتِ لَها تأثير إيجابي على تنويعِ الغابةَ
    Bu yarasa kılıklı her kimse, halk üzerinde olumlu bir etki bıraktı. Open Subtitles أياً كان ذلك الرجل الوطواط فله تأثير إيجابي على الناس
    Özür dilerim. Çevrendeki dünya üzerinde olumlu bir etkin olduğuna dair hiçbir iz yok. Open Subtitles ليسَ هناكَ ما يدل أن لديكَ تاثير إيجابي على الناس من حولك
    Özür dilerim. Çevrendeki dünya üzerinde olumlu bir etkin olduğuna dair hiçbir iz yok. Open Subtitles ليسَ هناكَ ما يدل أن لديكَ تاثير إيجابي على الناس من حولك
    Yaptıklarınızın oğlunuz üzerinde olumlu etkisi olduğuna emin olmalısınız. Open Subtitles يجب أن تكوني متأكّدة أن ما تفعلينه له تأثير إيجابي على ابنكِ
    10 yolcudan 9'u, 10'da 9 diyorum, Gojek'in toplum üzerinde olumlu bir etkisi olduğuna inanıyor. TED و9 من أصل 10 مستهلكين - 9 من أصل 10 - يؤمنون أن جوجيك له تأثير إيجابي على المجتمع ككل.
    Bu yüzden, biraz işletmelerin neler yapabileceğinden ve IKEA gibi şirketlerin neler yapabileceğinden bahsedeceğim. Yaptığımız işe, dünya üzerinde olumlu etki bırakacak şekilde yön vermek üzere "insan ve gezegen pozitif" adında bir sürdürülebilirlik stratejimiz var. TED لذا سوف أتحدث قليلاً حول ما يستطيع مجال الأعمال فعله وما تستطيع شركة كـإيكيا فعله، ولدينا استراتيجية للاستدامة تدعى " الناس والكوكب بإيجابية" للمساعدة في توجيه أعمالنا ليكون لها تأثير إيجابي على العالم.
    Halihazırda öğrendiğimiz her şeyi yeniden öğrenmek çok ağır bir yükmüş gibi görünebilir -- ve inanın bana kısa vadede gerçekten öyleydi -- Ama hiç olmazsa hayatımdaki geri kalan her şeye karşı yaklaşımım üzerinde olumlu bir etkisi olmuştu. TED في حين أنَّ إعادة تعلّم كل حركة تم صقلها في أي وقت مضى قد تبدو كمهمة بالغة الأهمية... وصدقوني، كانت كذلك على المدى القصير... إلََّا أن ذلك كان لديه تأثير إيجابي على المسار الذي وصلت إليه في حياتي على صعيد كل شيء آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more