"üzerine kurulmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • مبنية على
        
    • مبني على
        
    • بني على
        
    • بنيت على
        
    • بُنيت على
        
    Bana her zaman, özgürlük üzerine kurulmuş bir ülkede yaşadığım söylendi. Open Subtitles كان يقال لي دائماً أننا نعيش في بلاد مبنية على الحرية
    Ve eğer bu doğruysa... ..uygarlığımız baştan aşağıya günah üzerine kurulmuş demektir. Open Subtitles إذا كان ذلك صحيحا فإنّ حضارتنا بأكملها مبنية على الخطيئة من بدايتها حتى نهايتها
    İşin kötü tarafı, zaman ve mekan olarak şehrinizin yarık üzerine kurulmuş olması. Open Subtitles هذا هو عيب أن تكون مدينتكم مبنية على صدع زمكاني
    Biri kötülük krallığına karşı mücadele edip her şeye rağmen birbirini bulan talihsiz aşıklar üzerine kurulmuş. Open Subtitles هناك نوع آخر من القصص الخيالية مبني على الأبطال العشاق
    Bu bina eski bir köle pazarının üzerine kurulmuş. Bu tüneller şehrin kanalizasyon sistemiyle bağlantılı gibi görünüyor... buradan yaklaşık 200 metre. Open Subtitles المكان بني على سوق عبيد أصلي، يبدو أن الأنفاق تقود لنظام التصريف
    Tanrım, bu endüstri insanların başkalarının sıkıcı fikirlerini soyması üzerine kurulmuş. Open Subtitles يا إلهي، هذه الصناعة بنيت على أشخاص يسرقون أفكار الأخرين المملة
    Savaş kalıntılarının üzerine kurulmuş, sade şehir. Open Subtitles مدينة السهول التي ... بُنيت على غنائم الحرب
    Muhteşem, büyük imparatorluk kölelik üzerine kurulmuş. Open Subtitles امبراطورية كبيرة عظيمة مبنية على العبودية
    Özgürlük üzerine kurulmuş bir ülke kurmaya dair ufacık bir fikri vardı. Open Subtitles كان لديه فكرة صغيرة مضحكة حول بدء دولة مبنية على الحرية
    Senden arkadaşlığımızın güven ve eşitlik üzerine kurulmuş gerçek bir, arkadaşlık olduğunu kanıtlamanı istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تُثبت أن صداقتنا هى صداقة حقيقية مبنية على الثقة والمساواة
    "Suç Unsuru" bir suçlunun bilinen bir yaşam parçasının tekrar oluşturulması üzerine kurulmuş bir metottur. Open Subtitles كتاب "عنصر الجريمة" هو طريقة .. مبنية على إعادة بناء جزء معروف من حياة المجرم.
    Sevgi ve yalanlar üzerine kurulmuş bir ilişki. Open Subtitles مبنية على أساس صلب من الحب و الأكاذيب
    Devrim bir yalan üzerine kurulmuş olabilir. Open Subtitles ، ربما تكون الثورة مبنية على كذبة
    Sırlar ve yalanlar üzerine kurulmuş bir aile. Open Subtitles عائلة مبنية على أسرار وأكاذيب.
    Bu mutluluk yalanlar üzerine kurulmuş olsa bile. Open Subtitles اظن انهما كانا سعيدان حتى لو ان الامر مبني على الاكاذيب
    Tamamen gönüllü emek üzerine kurulmuş bir ekonomidir, en tepede yayımcı şirket oturur ve kaymağı yer. Open Subtitles إنّه اقتصاد كامل مبني على عمل تطوعي ‫ثم يجلس الناشرون في القمّة و يقشدون القشدة
    Bu bina eski bir köle pazarının üzerine kurulmuş. Bu tüneller şehrin kanalizasyon sistemiyle bağlantılı gibi görünüyor buradan yaklaşık 200 metre. Open Subtitles المكان بني على سوق عبيد أصلي، يبدو أن الأنفاق تقود لنظام التصريف
    Bu çok müthiş bir teoridir, fakat çok az ve çok spesifik örnekler üzerine kurulmuş olan bariz bir sorunu var. TED وهذه النظرية رائعة جدا، ولكن فيها مشكلة واضحة وهو أنها بنيت على عدد قليل من الأمثلة والمحددة جدا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more