Bu bizim IBM ile yaptığımız bir şeydi. Bir yıldan biraz fazla oluyor. | TED | هذا شيئٌ انجزناه مع اي بي ام تقريبا منذ اكثر من عام |
IBM'in bizim kim olduğumuzdan haberi bile yoktur. | Open Subtitles | لا اعتقد أبدًا أن اي بي ام تدري من نحن حسن. |
Steve'in IBM'i yoketmeye doğuştan takıntılı olduğunu düşünür olmuştum. | Open Subtitles | كنت اعتقد ربما أن ستيف ولد وهو مهووس بمحو اي بي ام |
-İyi o zaman sen IBM'de çalışıyorsun sende rahatsın bende Tamammı? | Open Subtitles | حسنا، أنت تعمل في الآي بي إم أنت هادئ وكذلك أنا |
-Hayır Hayır IBM IBM! .Anne | Open Subtitles | الآي بي إم, الآي بي إم, ماما |
Orada yığınlarca üretim fazlası elektroniği keşfe koyulur, Norden bombardıman vizörü ve IBM'in ilk tüplü bilgisayarlarından parçalar gibi hazineleri birkaç dolar karşılığında alıp eve götürürdük. | TED | هناك كنا نستكشف عن الأكوام الهائلة من الالكترونيات الفائضة، ونجلب إلى المنزل كنوزاً مقابل القليل من الدولارات مثل نوردين بومب سايتس و أجزاء من أوائل الحواسب المبنية على أنابيب آي بي ام. |
Yani o günlerde, bizi referans alırsak IBM hemen hemen Pentagon gibiydi. | Open Subtitles | أقصد في تلك الأيام، كأقصى ما يمكن أن نسببه من قلق اي بي ام كانت تقريبا مثل البنتاغون |
Biz, pasaklı kaçıklardık IBM'cilerin oyuncak gibi gördüğü bilgisayarlar arasında kaybolmuştuk. | Open Subtitles | أقصد كنا هؤلاء المجانين الحقيرون الذي يعبثون بأجزاء الكمبيوتر كأنها لعب، كما اعتقد رجال اي بي ام |
IBM'in burayı Apple ile rekabet etmek için kurduğunu biliyoruz ve onları piyasadan silmek için bir bilgisayar yapmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | الآن، نحن نعلم ان اي بي ام اقامت هذا المكان لتنافس أبل وأنكم تعدون العدة لصنع كمبيوتر شخصي يزيلهم من السوق |
İşte buradayız, bu küçücük ekip IBM'e problemlerine çözümü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | نحن هنا، هذه الشركة الصغيرة نخبر اي بي ام بأننا نملك الحل لمشاكلهم |
Düşünüyorum da IBM bizim gibi bir avuç palyaçoyla niye anlaşma yapmak istesin ki? | Open Subtitles | لماذا تريد اي بي ام ان تتعاقد مع مجموعة من المهرجين مثلنا؟ |
- Ve biz bunu dağıtıyoruz. - Biliyorum Steve, IBM düşman. | Open Subtitles | ونحن سننسفها - أعلم أن اي بي ام هم العدو ستيف - |
IBM için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لن يجب عليك القلق بشأن اي بي ام |
Ya da IBM'dekilerin dediği gibi, kırpıntılar. | Open Subtitles | تماما في شركة اي بي ام مخلفات التثقيب |
IBM XT'den 3 kat daha hızlı. | Open Subtitles | .اسرع بثلاث مرات من حاسوب اي بي ام |
Westgroup yepyeni bir IBM 3090 ana bilgisayara sahip. | Open Subtitles | المجموعة الغربية حصلت على "حواسيب مركزية قوية جديدة من طراز "اي بي ام 3090 |
Durumu kolaylaştırmak için Kenya'daki IBM laboratuvarlarındaki mühendisler, ilk olarak Japon mühendisler tarafından tasarlanan Megaffic adlı bir çözümün önderliğini yapıyorlar. | TED | لتخفيف الأزمة، المهندسين في مختبر آي بي ام في كينيا يجربون حلاً يدعى ميقافيك، الذي كان في البداية مصمم من قبل المهندسين اليابانيين. |
Biliyor musun, IBM her yaptığımızı isteyecek. | Open Subtitles | أتعلم، آي بي ام سيريدون كل ما نعمل |