Yargıç, Eddie Maranjian'ın çaldığı paranın kaybolduğunu söyledi. | Open Subtitles | القاضي يقول ان الاموال التي سرقها ايدي مارانجيان اختفت |
Ya benim sözüme inanırsın ya da Karanlık Olan'ın çaldığı hafızaları geri getirirsin. | Open Subtitles | يمكنك أنْ تصدّق كلامي، أو تعيدي الذكريات التي سرقها القاتم |
Rothschild ' ın çaldığı mercedesi bulmuşlar. | Open Subtitles | وجدوا سيارة المرسيدس التي سرقها (روثشيلد). |
Belki Balthazar'ın çaldığı melek cephaneliğinde işi yarar bir şey vardır. | Open Subtitles | ربما شيء من ترسنة الأسلحة التي سرقها (بالتزار)؟ |
Spencer, Michael, Shannon'ın çaldığı e-postaların... şifrelerini kırmayacak. | Open Subtitles | سبينسر مايكل لن يحاول فك الشفره الايميل الذي سرقته شانن |
Koca seçimin sonucu, Cartman'ın çaldığı birkaç kutuya kaldıysa pek de bir önemi var mı? | Open Subtitles | إذا كانت الأنتخابات حقاً تعتمد على بعض الصناديق التي سرقها (كارتمان) إذن، فهل تهم الى هذا الحد؟ |
Wendell'ın çaldığı protez gözde DNA'n vardı. | Open Subtitles | كان حمضك النووي على العين الاصطناعية التي سرقها (ويندل)، |
Ama Wendell'ın çaldığı kanıt hala dışarıdaydı ki kız kardeşi Wendy de öyle. | Open Subtitles | لكن الأدلة التي سرقها (ويندل) كانت لا تزال بالخارج، وكذلك أخته (ويندي). |
Hodgins'in parası da muhtemelen oradadır. Pelant'ın çaldığı para. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه المكان الذي آلت إليه أموال (هودجينز)، الأموال التي سرقها (بيلانت). |
- Çünkü tarihin asıl versiyonunda Scott'ın çaldığı planlar, Grant'in Galipler Tepesi savaşını kazanmasını sağlamış. | Open Subtitles | لأن في النسخة الأصلية من التاريخ فإن المخططات التي سرقها (سكوت) ستساعد (غرانت) للفوز بمعركة (تشامبيون هيل). |
Chapple'ın çaldığı tüm parayı bulduk. | Open Subtitles | كلّ الأموال التي سرقها (تشابل). |
- Parker'ın çaldığı eski dosyaları mı? | Open Subtitles | -ملف القضيّة القديم الذي سرقته (باركر)؟ |