Kişisel düşüncelerimi Internet ortamında yayınlamak ne kadar güzel bir düşünce değil mi? | Open Subtitles | و يالها من بداية لمشاركة افكاري الشخصية وبعد ذلك نشرها على الانترنت ؟ |
Evet biliyorum. İnternet baskımız için bazı alıntılara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل أعلم، فقط أحتاج إلى تصريح اقتباسي لإصدارتنا على الانترنت |
E- mail adresine ya da herhangi bir Internet hesabına bile giriş yapmamış. | Open Subtitles | لمْ تُسجّل حتى دخولها لبريدها الإلكتروني أو أيّاً من حساباتها الأخرى على الانترنت. |
İnternet dünyası onun için çıldıracak. Ona dair etiketlemeler var. | Open Subtitles | أعني، أصبحوا عبر الإنترنت مجنونين بها هناك علامة تجزئة عليها |
İnternet'te gördüm ki bu parti için yardıma ihtiyaç duyduğunuzu yazmışsınız. | Open Subtitles | قرأت إعلانكم عبر الإنترنت عن حاجتكم إلى المساعدة لتنظيم هذه الحفلة |
Benim kramplarıma yardımcı olmak için İnternet'ten regl konusunda araştırmalar yapmaya başladı. | TED | و لمساعدتي في تقلصاتي، أخذ بالدخول إلى الأنترنت ليتعلم أكثر عن الحيض. |
Eğer Internet seks skandalından söz etmezse sen de gündeme getirme. | Open Subtitles | و إن لم يتحدث عن فضيحة الجنس على الأنترنت فلا تذكرها |
Hiç tanışmayıp da Internet üzerinden arkadaş olan insanlar var. | TED | هنالك اشخاص على الانترنت الان اصدقاء و لم يلتقو ببعض ابدا |
Internet'e ve elektirik gibi basit şeylere, bilgisayarların çalışmasına son derece bağımlı hale geldik. | TED | نحن اصبحنا معتمدين جدا على الانترنت على اشياء اساسية مثل الكهرباء على الحواسيب ان تعمل |
İşin doğrusu, İnternet'in demokrasi için iyi şeyler yapmaya yarayabileceğinizi söylerseniz genellikle şöyle bir tepki alırsınız. | TED | عندما تقوم بإجراء مطالبة، في الواقع، ذلك ان شيء ما على الانترنت سيصبح جيدا للديمقراطيه، انت عاده ستواجه رده الفعل هذه |
Ama kısa bir süre sonra en sevdiği Internet sayfasında saatlerce bağlı kalmaya başladı. | Open Subtitles | ولكن قريبا جدا كان تسجيل الدخول ساعات وساعات على موقعه على الانترنت المفضلة لديك. |
Kendi Internet işini kuruyor. | Open Subtitles | لقد انشاء موقعه الخاص على الانترنت للمضاربة. |
Sana bir telefon numarası versem ona bağlı bütün İnternet şifrelerini bulabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تحصلى على كل كلمات المرور الخاصه به على الانترنت |
Ancak internette başarılı olmanın diğer bir getirisi de Internet nefreti. | TED | لكن الجانب الآخر للنجاح عبر الإنترنت هو الكره |
Bu yaklaşım Internet reklamcılığı gücünü kullanarak bu örgütün mesajlarına inanabilecek insanlar ve bu mesajları alaşağı edecek güvenilir kişiler arasındaki açığı kapatıyor. | TED | تستخدم قدرة الإعلان عبر الإنترنت لسد الفراغ بين سريعي التأثر برسالة داعش وتلك الأصوات الموثوقة التي تفضح الرسالة. |
Size ikinci bir örnek vermek istiyorum: Internet tacizi. | TED | أرغبُ في إعطائكم مثالًا آخر: التحرش عبر الإنترنت. |
İnternet tacizcileri başka bir insana neyin anlamlı geldiğini anlamaya çalışıyorlar. | TED | يعمل المتحرشون عبر الإنترنت أيضًا على معرفة ما الذي سيثير انتباه شخص آخر. |
Bu ürünleri Internet üzerinden satan bir Çin firması buldum. | Open Subtitles | حسناً، وجدت شركة توريدات صينية تبيع هذه المادة على الأنترنت |
Milletin ciğerini mahvedip hastanelere gitmesine yol açan Internet çılgınlığı mı? | Open Subtitles | تقصد جنون الأنترنت الذي يضع الناس في المستشفى برئتين منهارة ؟ |
15 yaşında evden kaçmış ve bir daha iletişim kurmamış ... bir adam ile Internet üzerinden tanıştı ve Uyuşturucu suçundan yakalandı. | Open Subtitles | لم تتواصل معهم منذ هروبها من المنزل منذ كان عمرها 15 عام مع رجل قابلته عبر الأنترنت قبض عليها بتهمة حيازة مخدرات |
Tüm bilgilerimizi dijitize ettik, ve bu bilgilere İnternet aracılığıyla ulaşılmasını sağladık. | TED | فقمنا برقمنة كل شيء ، كالمعرفة ، التي أصبحت سهلة الوصول أليها عبر الأنترنت. |