Nükleer saldırı başarısız oldu ve Baek San Iris ajanı olma suçundan tutuklandı. | Open Subtitles | محاولات الارهاب النووي فشلت وتم القبض على بيك سان بتهمة التجسس لصالح ايريس |
Gazetede Iris ile ilgili bir bilgi görürseniz bana bildirin. | Open Subtitles | سوف تخبرني بمجرد ان تكتشف رسالة من ايريس في الجريده |
Iris'e yalan söylemekten bıktım çünkü. | Open Subtitles | لأنني على وشك القيام به الكذب على ايريس. |
İris taraması sofistike hastaneler için yeni bir kimlik belirleme sistemi. | Open Subtitles | ماسح القزحية هو أجراء تحديد هوية جديد.. تستخدمها المستشفيات الأكثر تطوراً |
İnsanlar olarak gözlerimizde beyaz, renkli Iris ve siyah göz bebeği vardır. | TED | كبشر لدينا بياض العين، القزحية الملونة وبؤبؤ العين الأسود. |
"Bitmiştim. Nakledecek organ bulamadım. Ama Iris, ellerini üzerime koydu." | Open Subtitles | حسبت الأمر انتهى ولن أخضع لعملية الزرع في الوقت المناسب لكن إيريس وضعت يديها عليّ |
Gelen Iris Halam. Bu kadın 5 yaşından beri poker oynuyor. | Open Subtitles | هذه العمة ايريس إنها تلعب البوكر منذ كانت في الخامسة |
Iris Silk bir kaç saat sonra kocasının kollarında öldü. | Open Subtitles | ايريس سيلك ماتت منذ عدة ساعات بين ذراعى زوجها |
Iris, tuvalete gitmen gerekiyor mu, tatlım? | Open Subtitles | ايريس , عزيزتي , هل تحتاجين الذهاب للحمام ؟ |
Iris'in bilmemesinin daha iyi olacağı konusunda hemfikir değil miydik? | Open Subtitles | حسناً, ألا تظنين أننا متفقون على أنه من الأفضل إن لم تعلم ايريس بما قمنا به؟ |
Iris'in flört planı bu günlerde nasıl ilerliyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين كيف برنامج ايريس للمواعدة يعمل هذه الأيام؟ |
Iris, ödün vermeyen Kuzey Kore yanlılarını Seoul'de nükleer bir terörist saldırı gerçekleştirmesi için gizlice kışkırtmıştır. | Open Subtitles | ايريس نقلت المتشددين في كورياالشمالية المخططين للارهاب النووي في سيئول كوريا الجنوبيه |
Iris, savaşı bir fırsat olarak değerlendirip Kuzey Kore'de yeni bir politik güç elde etmeyi amaçlıyordu. | Open Subtitles | لأستغلال الحرب كفرصة ايريس قررت انشاء فرع جديد في كوريا الشماليه |
İşte bu şekilde NSS ve Iris arasında gizli bir mücadele başladı. | Open Subtitles | و هكذابدأ سوء الفهم بين ايريس و الـ إن إس إس في السر |
NSS'in yöneticisi olmadan önce Baek San, Iris'e uzun süre hizmet etmişti. | Open Subtitles | بيك سان عمل مطولا مع ايريس قبل ان يصبح مديرا في ال إن إس إس |
İris kasılmaların düşük sol şakağındaki saç kökleri de hafif incelmiş. | Open Subtitles | انخفاض انقباضات القزحية الشعر الرقيق في الصدغ الأيسر |
Iris, elma şarabınında bayağı işe yaradığını söylüyor. | Open Subtitles | حسنا، والتفاح والنبيذ في القزحية يعمل جيدا جدا، جدا. |
Bu delice. İris biyometrisi dünyayı havaya uçuracak. | Open Subtitles | هذا جنوني، تقنيات فحص القزحية تنتشر في أنحاء العالم |
Kişisel Iris modelinin hafıza bağlantıları ile ilişkisi. | Open Subtitles | رابط الذاكرة بين انماط القزحية المتطابقة |
Tamam, dinle. Şifacı. Adı Iris. | Open Subtitles | حسناً، اصغي إليّ، تلك المعالجة واسمها إيريس |
Ve her yaz, Iris ziyaretimize gelirdi. | Open Subtitles | وكل الصيف، كنا الحصول على زيارة من إيريس. |