Bir gün babamı ısırmıştı ama babam Tyson'dan daha deli olduğu için o da onu ısırdı. | Open Subtitles | إنه كلب مجنون، ذات يوم، عضّ والدي ولكن أبي أكثر جنوناً منه |
Bir keresinde Robert Fenwick isimli bir çocuk babamı ısırmıştı. | Open Subtitles | بالرغم من أن أحد الأطفال ، (روببي فينويك) عضّ والدي ذات مـرّة. |
Bir keresinde Robert Fenwick isimli bir çocuk babamı ısırmıştı. | Open Subtitles | بالرغممنأن أحدالأطفال، (روببي فينويك) عضّ والدي ذات مـرّة. |
O kadar korkmuştu ki, iyi geceler öpücüğü verirken dudağımı ısırmıştı. | Open Subtitles | لقد كان خائفاً جداً، لقد عضني في شفتي عندما قبلني قبلة المساء |
Bir zamanlar çıkarken Elliot üstüne işememi istedi. Beni denizanası ısırmıştı. Dışarıdan bakınca, burada iyi şeyler hiç olmuyormuş gibi gözükebilir. | Open Subtitles | حين كنا نتواعد طلبت مني (إليوت) مرةً ان أتبول عليها لقد عضني قنديل البحر هنا، تشعر كأن الأمور الجيدة لن تحدث أبداً |
Onu hallettim ama bu arada beni ısırmıştı. | Open Subtitles | قضيت عليه لكنه قام بعضّي في خضم العمليه |
Şey, Kaçak Frank başkanın köpeğini ısırmıştı, o yüzden bu haber belki ön sayfada olabilir. | Open Subtitles | حسناً، (فايرواي فرانك) عضّ كلب المحافظ بالفعل لذا قد تكون في الصفحة الأولى. |
Emma küçükken köpek ısırmıştı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | (أتذكر عندما عضّ (إيما ذلك الكلب لما كانت صغيرة؟ |
Damon Vicki'yi de aynı yerden ısırmıştı, değil mi? | Open Subtitles | (دايمُن) عضّ (فيكي) في هذه البقعة تحديدًا، أتذكرين؟ |
Evet, o piç tam 17 yerinden ısırmıştı Ed'i. | Open Subtitles | نعـم، الحقير عضني 17 مرة |
Bir kez ısırmıştı ya. | Open Subtitles | لقد عضني مرة بالفعل |
Evet, Gus bir keresinde parasını çaldığımı için beni ısırmıştı. | Open Subtitles | أجل، (جـاس) عضني مرّة لأنّي سرقت عسله |
- Beni ısırmıştı. | Open Subtitles | لقد عضني |
Thor. Beni ısırmıştı. | Open Subtitles | (ثور) لقد عضني |
Freed. Beni ısırmıştı. | Open Subtitles | (فريد)، (فريد) قام بعضّي |