"ısırmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعض
        
    • يعضك
        
    • تعض
        
    • تعضّ
        
    • تعضّك
        
    • لدغة
        
    • لاتعض
        
    • لَنْ يَعْضَّ
        
    • بعضك
        
    • يعضّ
        
    • من عضته
        
    • لن تعضك
        
    • تقومَ بعضكَ
        
    Bir köpek sahibini asla ısırmaz, sahibi ne kadar deli olursa olsun. Open Subtitles الكلب لا يجب أن يعض مالكه حتى وإذا كان غاضبا
    Ama havlayan köpek ısırmaz kardeşim. Open Subtitles لكن الكلب لايمكنه ان يعض وهو بكمامه ، يا أخى
    Erkek olanı ısıramaz, ısırmaz, sizi ısıracak ağız parçalarına sahip değiller. TED الذكر لا يستطيع عضك، لن يعضك لأنه ليس لديه أجزاء الفم الخاصة بالعض.
    Şimdi sivrisinek biyolojisinin bu projede bize gerçekten yardımı dokunacak iki özelliği var, bunlardan ilki şu, erkekler ısırmaz. TED هناك ملمحان في علم الأحياء الخاص بهذه البعوضة يقومان بمساعدتنا حقًا في هذا المشروع، وهما: أولًا، الذكور لا تعض.
    Havlayan köpek ısırmaz. Open Subtitles ذلك يعني أنّ الكلاب التي تنبح نادراً ما تعضّ.
    Timsah ısırmaz ki. Bu küçük tatlı şeyden korktunuz mu? Open Subtitles التمساح لن يعض هل تخافون من هذا الصغير الجميل؟
    Hayır, inekler ısırmaz. Üst kesici dişleri olmadığını hepimiz biliyoruz. Open Subtitles لا,إن البقر لا يعض نحن جميعا نعرف أنهم يفتقدون الأسنان العلوية
    "Ağzında bir kemik olan köpek, havlamaz ve ısırmaz. " Open Subtitles كلب معه العظم في فمه لا ينبح و لا يعض
    Hey, kızım, semt köpeği ısırmaz ona sormazsan eğer. Open Subtitles يا فتاة ، الكلب لا يعض الا اذا طلبت منه
    Bunu unutma, havlayan rahip ısırmaz. Open Subtitles تذكّر فقط، القسيس الذي ينبح لا يعض.
    - Martılar insanları ısırmaz, merak etme. Open Subtitles البط لا يعض. هيا. إنني أصور الفيديو.
    Dokunabilirsin tatlım, ısırmaz. Open Subtitles يمكنك أن تلمسه يا عزيزي لن يعضك
    Avcunu açık ve düz tutmalısın böylece kazayla elini ısırmaz. Open Subtitles أبقي على يدك مبسطة بحيث لا يعضك بالخطأ.
    Gelin o halde, ısırmaz, inanın. Open Subtitles هيا اصعدي لن يعضك الان , أعدك
    Korkmayın çocuklar. Kedicik ısırmaz. Şu an karnı tok. Open Subtitles لا تقلقوا يا أولاد, فالقطة لا تعض, ليس الآن و قد تم إطعامها
    Nora konusunda endişelenme. Sürekli havlar ama ısırmaz. Open Subtitles لا تقلقي بشأن (نورا) إنها تنبح فقط ولا تعض
    Endişe etme. Sıçanlar ısırmaz. Open Subtitles لا تقلق، الجرذان لا تعضّ.
    Hadi, sadece kayaya çarptık. Kaya seni ısırmaz. Open Subtitles هيّا ، لقد اصطدمنا بصخرة لن تعضّك الصخرة
    O bile seni ısırmaz. Open Subtitles - بهدوء وقال انه لم يكن حتى لدغة لك.
    Gel tatlım. Annen ısırmaz seni. Open Subtitles أدخل ياعزيزي، إنها لاتعض
    Korkma, ısırmaz. Open Subtitles لا تَكُنْ خائف. هو لَنْ يَعْضَّ.
    Korkma, ısırmaz seni. Sadece ham yapacak. Open Subtitles مهلا ، هو لن يقوم بعضك هو سيقوم بأكلك
    Isırmaz. Open Subtitles إنّه لا يعضّ
    Sanırım havlayan köpek ısırmaz demek istiyorsun. Open Subtitles أعتقد أنك تعني "نباح الكلب أسوأ من عضته"
    Isırmaz. Open Subtitles لن تعضك
    Isırmaz genç adam. Open Subtitles لن تقومَ بعضكَ أيها الشاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more