"ısıtan" - Translation from Turkish to Arabic

    • دافئاً
        
    • الدافئة
        
    • تدفئ
        
    • يدفئ
        
    • تمدّ
        
    Hava soğukken bile içini ısıtan bir şey. Open Subtitles تكون دافئاً من الداخل ! .. عندما يكون الجو بارداً
    Kafamda kurduğum melodiler ise sokaklarda yatarken beni ısıtan şeydi. Open Subtitles .... و كانت الألحان التي أحلمُ بها أبقتني دافئاً
    Güneş'in ısıtan ışınlarını Dünya'ya taşıyan onlardır. Open Subtitles تلك التى تجلب لنا الأشعة الدافئة من الشمس إلى الأرض
    Burada o kıçınızı ısıtan arabalardan satılıyor mu, merak ettim. Open Subtitles أتساءل لو كانوا يبيعون سيارات مع تلك المقاعد الدافئة.
    Ve bu kemik süslenmiştir, ışığın kafatasından saçılmasıyla gördüğünüz gibi, boşluklarla, yani soluduğumuz havayı ısıtan ve nemlendiren sinüsler ile. TED وهذا العظم يتخلله، كما ترون، ضوء ساطع من خلال الجمجمة مع تجاويف والجيوب الأنفية، التي تدفئ وترطب الهواء الذي نتنفسه.
    İnan bana, kalbini ısıtan bir müzik varken başkasını bulmak gibisi yoktur. Open Subtitles صدقني لا يوجد شيء مثل عثور بعضنا على الآخر عندما يكون هناك موسيقى تدفئ القلب
    Yepyeni bir makineye yazılım üretmek yerine yazılımı yapan kişi için koltuğu ısıtan kişiye kahve getirebilirdim. Open Subtitles أجل, بدلاً من كتابة برمجة ,البرنامج لآلة جديدة كلياً كان بإستطاعتي إحضار القهوة للرجل الذي يدفئ مقعد الشخص الذي يكتب برمجة البرنامج
    Tüm kutup şehirleri gibi Norilsk de herkesin evini ısıtan bir enerji santraline bağlı. Open Subtitles كحال شتى مدن القارة القطبية الشمالية، تعوّل (نورلِسك) على محطة توليد كهرباء تمدّ منازل الجميع بالدفء
    Beni ısıtan sendin. Open Subtitles ، أنتِ من أبقيتني دافئاً
    - Öteki beni ısıtan kişi için. Open Subtitles كأس آخر للشخص الذي يبقيني دافئاً -
    Yaz kokuları çıplak vücudunu ısıtan güneşi hatırlatacak. Open Subtitles ذكريات الصيف ذكريه بالشمس الدافئة على جلده العاري
    4 milyar yılı aşkın bir süredir Güneş, gezegenimizi ısıtan ve besleyen bir dost oldu. Open Subtitles لأكثر من 4 مليار سنة كانت الشمس حليفا تدفئ وتغذي كوكبنا
    Kalbimizi ısıtan böylesi ender anlarda... Open Subtitles ...إحدي هذه اللحظات التي تدفئ قلوبنا
    Sen bir hiçsin. Yatağımı ısıtan bir bedensin sadece. Open Subtitles أنت لاشئ أنت مجرد جسد يدفئ فراشي
    Tam altımızda, Harvard'ı ısıtan istim borularının geçtiği 3.5 km. uzunluğunda tüneller var. Open Subtitles تحتنا تماماً، ميلين وربع من أنفاق أنابيب الأبخرة التي تمدّ (هارفارد) بالحرارة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more