"ısıtmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسخين
        
    • لتدفئة
        
    • لتسخين
        
    • لتؤنس
        
    • تدفئة
        
    • دافئا
        
    • بالدفء
        
    • لا نحتاج إلى رفع الحرارة فقط
        
    Tek ihtiyacımız olan şey bir pompaya Yüzbaşının kanını çekip ısıtmak. Open Subtitles كل مانريده هو ان نضخ وندور دم الرائد عبر جهاز تسخين
    - Eleven'da Burrito'yu ısıtmak için bunu kullanırlardı. Open Subtitles إنها نفس التكنولوجيا التي يستخدموها إعادة تسخين الشطائر الملفوفة
    Naqahdah reaktörü, şehrinizi bir yıl boyunca ısıtmak için... ..gereken enerjiyi sağlayacaktır. Open Subtitles مفاعل الناكوداه يجب أن يزودنا بطاقة كافية لتدفئة مدينتكم الجديدة لمدة عام
    Yemeği ısıtmak için mutfağı kullanabileceğimizi söyledi. Open Subtitles قال انه بإمكاننا استعمال الموقد بمطبخه لتسخين العشاء
    ...bu yalnız geceleri ısıtmak için, seni seviyorum, bebeğim." Open Subtitles ~ لتؤنس وحدتي في الليل الطويل ~ ~ أحبك يا طفلتي ~
    Fakat bu kertenkeleler vücutlarını ısıtmak için yiyeceklerden aldıkları enerjinin çok azını kullanır. Open Subtitles على أية حال .. هذه السـحالى تستهلك جزء قليل من الطاقه التى حصلت عليها من غذائها وذلك فى تدفئة أنفسهم
    Kuşu ısıtmak için onu tezeğiyle korumaya çalışıyor ve sonra da çakal onu temizleyip, yiyor. Open Subtitles التي على البقرة التي غطت الطائر ببرازها لإبقائه دافئا ثم جاء هذا الحيوان وأكلها
    Gelecek sefer içimi ısıtmak ve beni sevindirmek istersen mesaj bırak. Open Subtitles المرة القادمة التي تريدني أن أشعر فيها بالدفء و الراحة اترك رسالة
    Armando her şey için özür dileyip, taşları yeniden ısıtmak istedi. Open Subtitles لذا أصبح أرماندو متأسفا و أراد ان يعيد تسخين الحجر
    Sandviç yapmak ya da yemek artıklarını ısıtmak için iyi iş görür. Open Subtitles إنه من الجيد أن تكوني قادرة على صنع الساندويشات أو تسخين باقي الطعام
    Yaptığın çorbayı ısıtmak için çok geç sanırım artık. Open Subtitles أنا لا أفترض انها بعد فوات الأوان لإعادة تسخين أن الحساء.
    Bu şeyleri ısıtmak zordur zaten. Open Subtitles وفي تسخين هذه الأحواض مشقة على أي حال
    - Ben buna fırını ısıtmak diyorum. Open Subtitles -أسمي هذا الجزء "تسخين الفرن "
    Bu seralardan ve yerleşim yerlerimizi ... ... ısıtmak için ... ... enerjiyi kullanmak istiyorum. TED وأريد إستخدام الطاقة التي تأتي من تلك الدفيئات ومن تخمير المحاصيل لتدفئة مناطقنا السّكنية.
    Gömülüyken bile bütün vücudunu ısıtmak için güneş ışığını kullanabilir. Open Subtitles حتى وهى مدفونه يمكن أن تستخدم أشعة الشمـس لتدفئة جسمها بالكامل
    Sırf sana yemekleri tekrar ısıtmak için geç kaldım. Open Subtitles لقد بقيت مستيقظة حتى وقت متأخر لتسخين الأكل لك
    ...bu yalnız geceleri ısıtmak için, seni seviyorum, bebeğim." Open Subtitles ~ لتؤنس وحدتي في الليل الطويل ~ ~ أحبك يا طفلتي ~
    İlk kez kömür yakmak, su ısıtmak buhar üretmek hatta yel değirmenlerini döndürmek gibi farklı gözüken şeyler tek bir kavram altında, enerji kavramında bir araya geliyordu. Open Subtitles لأول مرة،يمكن تعريف أشياء متنوعة كإحراق الفحم و تدفئة الماء،وإنتاج البخار و حتي دوران الطاحونات بواسطة مفهوم الطاقة
    Her gece onu ısıtmak için sıkıyorum. Open Subtitles ¶ لدي للضغط عليه كل ليلة ¶ ¶ لإبقائه دافئا
    Onun babası sürümüzün yarısını... kendilerini ısıtmak için öldürdü. Open Subtitles أباه قتل كل مجموعتنا وأرتدي جلدنا لكي يشعر بالدفء
    Isıtmak yetmiyor, kaynatmalıyız! Open Subtitles لا نحتاج إلى رفع الحرارة فقط. بل الوصول إلى الغليان!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more