| Booth'un Isabella Contreras'ı öldürmek için arama (tel) yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن بووث هو من أعطى الأمر لقتل ايزابيلا كونتريراس. |
| İkiz olsanız birbirinize bu kadar benzerdiniz. Isabella'yla şarkı söylüyoruz. | Open Subtitles | ايزابيلا شريكتى فى الغناء وانت تبدين كأختها تماما |
| - Şartlı tahliye ile çıkmış. - Yani Tito, Isabella'yı istedi. | Open Subtitles | أنه مفرج عنه بإفراج مشروط إذاً ، تيتو رغب في إيزابيلا |
| Buna karşılık, Kraliçe Isabella, insan eti yiyenleri yakalamaya ve esir etmeye izin verdi. | TED | كردٍ على هذا، أذنت الملكة إيزابيلا بأسر واستعباد أي شخصٍ آكلٍ للحوم البشر. |
| Evet hanımefendi, sonunda Isabella'nın başına be geldiğini bulduk. | Open Subtitles | نعم يا سيدتي, لقد اكتشفنا أخيرا مالذي حدث لإيزابيلا. |
| Isabella'ya olanlardan sonra mı? | Open Subtitles | بعد ما فعلته بإيزايللا ؟ |
| Bu sabah erken saatlerde Isabella Jayne Atwater Village'daki evinde ölü bulunmuş. | Open Subtitles | في وقت سابق من صباح اليوم, تم العثور على إزابيلا جين في منزلها الواقع في قرية أتوتر |
| Ama, Isabella bana kızgın olduğu için benimle görünmek istemiyor. | Open Subtitles | لكن الان لأن ايزابيلا غاضبة منى ترفض بأستمرار الظهور |
| - Isabella play-back mi yapıyor? | Open Subtitles | اتعنى ان ايزابيلا لا تغنى بصوتها الحقيقى؟ من فضلك |
| Herkesin seni Isabella sandığını görünce bir akşam için Isabella olup benimle birlikte ödülü verebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لذلك عندما رأيتك امس ورأيت تأكد الناس من انكى ايزابيلا ظهرت فكرة غريبة فى رأسى |
| Hala Isabella'yı sevdiği için ona yardım etmek Paolo'nun fikri. | Open Subtitles | انها فكرة باولو ليساعد ايزابيلا لأنة مازال يحبها |
| Trevi Çeşmesi yakınlarında bir dondurmacının önünde İtalyan pop düeti Paolo ve saç rengini değiştiren Isabella'yı gören halk heyecanlandı. | Open Subtitles | البوب الايطالى باولو وايزابيلا يبهرا الجمهور بالقرب من نافورة تريفى اظهرت ايزابيلا شعرها باللون الجديد |
| Truth, 18. yüzyılın sonlarında New York, Ulster County'de Isabella Baumfree olarak köleliğin içinde doğmuştu. | TED | ولدت تروث كعبدة باسم إيزابيلا بومفري في أواخر القرن الثامن عشر في مقاطعة ألستر، نيويورك. |
| Katolik Majesteleri, İspanya Kraliçesi İsabella... ve saygın vekili Senyor Calderon'un, kendi iddialarının doğruluğundan tamamen emin şekilde hareket ettiğinden eminim. | Open Subtitles | و جلالة ملكة إسبانيا إيزابيلا وسفيرها الأمين السنيور كالديرون قد وضعوا ثقتهم المطلقة |
| Vurulduğun sıralarda halüsinasyonlar görüyordun. Isabella figürü. | Open Subtitles | تماما خلال وقت إطلاق النار , كانت لديك بعض الهلاوس عن إيزابيلا الخيالية تلك |
| Isabella'ya kulüp işini Bay Detweiler ayarladı. | Open Subtitles | السيدديتوايلرهو الذيدبر الوظيفة لإيزابيلا |
| Bunu Robin cebine at, sonra Kate'i Robin'in hâlâ beni sevdiğine ikna et hâlâ kalbinde Isabella olduğuna. | Open Subtitles | ضعي هذا عند روبن، ثمّ اقنعي كايت بأنّه ما زال يحبّني حبه الصحيح لإيزابيلا |
| Eğer sorun olsaydı bunun Isabella'nın olduğunu söyler miydim? | Open Subtitles | هل أخبرك أنه كان لإيزابيلا إذا كان هناك شك؟ |
| Isabella'ya olanlardan sonra mı? | Open Subtitles | بعد ما فعلته بإيزايللا ؟ |
| Gertrude halıya, Isabella ise çarşafa sarılmış. | Open Subtitles | جيرترود في سجاده, و إزابيلا في أغطيتها الخاصه |