"ıslığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصفير
        
    • صفير
        
    • تصفر
        
    • صافرة
        
    • الصافرة
        
    • الصافرةَ
        
    • كصافرة
        
    Kararıma saygı duymuyorsan, bana neden para ödüyorsun? Kes şu ıslığı! Open Subtitles لا أعرف لماذا تدفع لي طالما لا تأخذ بحكمي ، توقف عن الصفير
    Garson, kes şu uyuz ıslığı. Sinirlerimi bozuyorsun. Open Subtitles جارسن , توقف عن هذا الصفير المزعج انت تثير أعصابى
    Zirveye ulaştığında, tek duyabildiğin rüzgarın kayaların arasındaki ıslığı. Open Subtitles عندما تصل إلى القمة، كل ما يمكن أن تسمع هو صفير الرياح من خلال الصخور
    Köpek ıslığı işe yarıyor. Open Subtitles الكلاب تصفر جيداَ
    Dalgıç A atkı ıslığı çalıyor veya Dalgıç B yosun ıslığı çalıyor, oyuncak kimdeyse ondan istemek için. TED ثم سيشغل الغواص أ صافرة الوشاح أو الغواص ب صافرة السارغسوم ليطلب لعبةً من أحد الدلافين.
    Hem Dalgıç A, hem de Dalgıç B giyilebilir bilgisayara sahip olacak ve yunus ıslığı, ıslık gibi duyacak, dalgıç da ıslığı, ıslık gibi duyacak suda, ama kemik yoluyla ses iletimi sayesinde aynı zamanda bir sözcük olarak algılayacak. TED إذاً، في هذه الحالة، سيمتلك الغواص أ والغواص ب كلاهما أنظمة حاسوبية وسيسمع الدلفين الصافرة كصافرة، أما الغواص فسيسمعها بدوره كصافرةٍ في المياه، لكن أيضاً ككلمةٍ عبر حاسوبه.
    Islığı bekle. Open Subtitles إنتظر الصافرةَ
    Sesin kesilen her konuşmada biraz daha azalıyor köpek ıslığı gibi. Open Subtitles صوتك مُميز... كان يعلو على كل محادثة هُناك، يبدو نوعاً ما كصافرة كلب.
    Beni en çok ıslığı rahatsız ediyor. Open Subtitles لا يزعجني بقدر هذا الصفير
    Ve orda kaldım sonra bu ıslığı duydum. Open Subtitles وقفت هناك فقط... وثم سمعت هذا الصفير.
    (Islık) Bu ip ıslığı. TED (صفير) هذا صفير الحبل
    - kes şu ıslığı Open Subtitles -لا تصفر
    Olmasını umduğumuz şey, yunusun ıslığı taklit etmesi. Ve eğer yosun Dalgıç A'da ise, eğer çalınan ıslık ve istenen buysa, o zaman dalgıç, isteyen yunusa yosunu verecek ve yosunla oynayarak gün batarken mutlulukla ufka doğru yüzecekler. TED ما نأمل أن يحدث هو أن الدلفين سيقلِّد الصافرة، وإذا ما كان السارغسوم عند الغواص أ، وإذا ما تم تشغيل صوت صافرة السارغسوم، عندها سيعطي الغواص السارغسوم للدلفين الذي طلبه، وعندها سيسبحان سعيدين حتى غروب الشمس يلعبان بالسارغسوم للأبد.
    Sonra... bir gürültü sanki, tiz bir ses gibi, köpek ıslığı gibi. Open Subtitles وبعدها... ضجيج كنبرة عالية مثل صافرة الكلاب
    İyi bir beyefendi gibi çal şu ıslığı. Open Subtitles فجّر هذه الصافرة اللعينة
    Tanrım, ıslığı özledim. Open Subtitles أفتقد الصافرة
    - Senatör, "Farklı" dediğiniz zaman karşıt gruplara işaret ıslığı çalar gibi oldu. Open Subtitles -سيناتور، عندما تقولين مختلف ذلك يبدو كصافرة كلب موجهة ليسمعها المتعصبون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more