"ıslanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مبتل
        
    • مبلل
        
    • منقوعة
        
    • مبتلة
        
    • مبللة
        
    • مبتلّة
        
    • ترطبت
        
    • تبللت
        
    • مبتله
        
    • بالمطر
        
    Zaten ıslanmış bir adamı, yağmur yağacak diye uyarmaya benzedi bu. Open Subtitles هذا كالمشي في مطر بينما أنت مبتل أصلاً
    Şimdi üzerini değiştirme zamanı mı? Ne oldu canım? Bak... yatağın ıslanmış. Open Subtitles ماذا حدث يا عزيزتى ــ أنظر هل سريرك مبلل _ وملابسى أيضا
    Elbiseleriniz terden ıslanmış ve bayılmaktan korkuyorsunuz. Open Subtitles ملابسك منقوعة بالعرق أنت خائف من أن يغمى عليك
    Yağmurdan ıslanmış çoraplarınla ve sonradan burkulmuş ayak bileğinle ve oradan yürüyerek çıktın her şeyi başlatan anlaşmayla. Open Subtitles ببدلة مبتلة غارقة، وما اتضح أنه معصم مكسور، وخرجت من هناك، بصفقة قد تتيح لك البدء بكل شئ
    Sudan ıslanmış ama hala fark edilebilir... Open Subtitles مبللة من قبل النهر لكن لازال بالإمكان التعرف عليها
    Odunların hepsi ıslanmış. Yakabilmemizin imkanı yok. Open Subtitles الحطب كله مبتل ، لا سبيل لإشعاله
    - Lanet olsun, ıslanmış. Open Subtitles يا الهي, هو مبتل تماما
    Gömleği şişenin suyuyla ıslanmış. Open Subtitles قميصه مبتل من بلل الزجاجة
    Ceketin ıslanmış. Open Subtitles معطفك مبلل بالكامل
    "Yağmurdan ıslanmış... Open Subtitles مبلل بفعل المطر
    Çorabın tamamen ıslanmış ama. Open Subtitles الآن جورابك مبلل بالكامل
    30 yıllık ıslanmış sosisler var içinde. Open Subtitles هنالك نقانق منقوعة به منذ أكثر من 30 عاماً
    Yağmurda ıslanmış. Open Subtitles منقوعة في المطر
    Yağmurda ıslanmış. Open Subtitles منقوعة في المطر
    Çıkar o elbiseleri, hepsi ıslanmış. Open Subtitles أخلع هذه الملابس فكلها مبتلة
    Benimki ıslanmış. Open Subtitles ذخيرتي مبتلة تماماً
    Ve yatak çok küçük de olsa, battaniye gözyaşlarıyla ıslanmış da olsa yatacak bir yer, hiç yoktan iyidir. Open Subtitles ومكان ينام المرء فيه، حتى إن كان السرير صغير جداً والبطانية مبللة بالدموع، أفضل من لا شيء.
    Eve döndüğünde iliklerine kadar ıslanmış olurdu. Open Subtitles ثمكانتتعود... مبللة تماماً لكن بالحجة ذاتها:
    Üstü ıslanmış. Open Subtitles انها مبتلّة تماما.
    - Üstlerini örtmeden önce biraz ıslanmış olabilirler. Open Subtitles أبي ! و هناك بعض الأغراض قد ترطبت قليلاً قبل أن أضع الغطاء عليهم
    Islanmış olsalardı, çivit mavisi beyaz çoraplarınızı boyardı. Open Subtitles لو تبللت فإن صبغة اللون النيلي كانت لتقطر على جواربكِ البيضاء
    Soluk mavi kapüşonlu bir ceketi var. Fena halde ıslanmış. Open Subtitles انه يملك سترة زرقاء وقد كانت مبتله
    Ama bulamadık ve o kadar ıslanmış ve üşümüştük ki saat 10'u geçiyor olmasına rağmen metroya binmeye karar verdik. Open Subtitles وكنّا بالفعل مُنقعين بالمطر وشاعرتين بالبرود، لذا قرّرنا في النهاية ركوب المترو، حتى ولو كان بعد الساعة الـ 10: 00.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more