"ısrar edeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• أصر
• سأصرّ
• سأصر
• أصرّ على

Bu evde yemekler aşırı kötü fakat ben çayla birlikte, Horn ve Hardart kekleri için ısrar edeceğim.
الطعام في هذا البيت سيئ جداً لكني أصر على كعكة مع الشاي

Bana bırak. Başkanla konuşup Bay Bean'ın kovulması için ısrar edeceğim.
سأتحدث الى الرئيس و أصر على طرد السيد بن

Bayan Cooper'a gidip o adamın yarın öğle yemeğinden önce otelden ayrılması için ısrar edeceğim.
سوف أذهب مباشرة إلى الآنسة " كوبر" و أصر على أن يترك الفندق قبل موعد الغداء غداً

Evet, bana da böyle sorular sormam öğretildi yani korkarım ısrar edeceğim.
لقد تربّيتُ على طرح أسئلة كهذه، لذا أخشى أنّي سأصرّ

Karl, birlikte çalışacaksak.. ..davamızı saygınlık içinde yürütmende ısrar edeceğim.
(كارل)، إذا أكملنا العمل سوية، سأصرّ على التعامل مع طلاقنا بكرامة.

Hayır! Dük! Satine'e bu akşam izin yapması için ısrar edeceğim.
لا، يا عزيزي الدوق أنا سأصر بأن ترى ساتين الليلة

Kardeşimi arayacağım ve buraya gelmesi için ısrar edeceğim.
أنا سأتصل على أخي و سأصر عليه بأن يأتي ويرى بلوبيل آوه

Planlandığı gibi programımızla Dünya'ya dönmemize izin verilmesinde ısrar edeceğim.
أصرّ على إعاداتنا إلى الأرض كما هو مقرّر

Korkarım bizim misafirimiz kalmanda ısrar edeceğim.
أخشى أنى أصر على أن تبقى ضيفنا

Fakat kendi domuzumu seçme konusunda ısrar edeceğim.
لكن يجب علي أن أصر علي اختيار خنزيري

Hey. Kes şunu. Bırakman için ısrar edeceğim.
توقف ، أصر على أن تكف

Ama ben ısrar edeceğim.
لكني أصر على ذلك

Çünkü ben ısrar edeceğim.
لأنني سوف أصر على ذلك

Birilerini alması için ısrar edeceğim.
سأصرّ على وضع أشخاص يحمونه.

Parsons bir kaç ajan görevlendirecek, ama ben senin de gelmen konusunda ısrar edeceğim.
بارسونس سيقوم بتعيين عميلين من المكتب الفيدرالى لكنى سأصر على أن تكون موجوداً

Gelecekte öncelikli hastaları olmamızda ısrar edeceğim.
سأصر بأن يكون لنا الإستدعاء الأول لخدمته في المستقبل

Biraz daha kalmanız için ısrar edeceğim.
أصرّ على أن تبقوا فترة أطول