| Bu çalışma da aynı Currier ve Ives'in tahmin edilebilir sıkıcılığına uygun olmuş. | Open Subtitles | ألرسمه مرسومه بطريقه إعتياديه لرسَام هاوي |
| Bu çalışma da aynı Currier ve Ives'in tahmin edilebilir sıkıcılığına uygun olmuş. | Open Subtitles | الرسمه مرسومه بطريقه إعتياديه لرسَام هاوي |
| Ives'e bu sabah geleceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت آيفز أنك ستأتي هذا الصباح لقد قلت: |
| Ives bana Tucson, Arizona'da bir iş vermişti. | Open Subtitles | آيفز طلب مني الذهاب إلى توسون, أريزونا من أجل العمل |
| - Londrada'ki en gizemli şeye. Bayan Vanessa Ives'a. | Open Subtitles | نخب أكثر الأشياء غموضاً في لندن الآنسة فانيسا آيفز |
| Dün akşam iznini istemeden tiyatrodan ayrıldığım için Bayan Ives'dan özür dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | أتيت لإرضاء الآنسة آيفز لأني تركت المسرح ليلة الأمس دون تقديم اعتذاري |
| Bayan Ives'ı bir süreliğine çaldığım için kusura bakmıyorsunuzdur umarım. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع سرقتي للآنسة آيفز لبعض الوقت |
| Bizim Bayan Ives her zaman kendi bildiğini okuyan bir varlık olmuştur. | Open Subtitles | لطالما كانت شخصاً حر التصرف عزيزتنا الآنسة آيفز |
| Bu konu hakkında bu kadar emin olmazdım, Mr. Ives. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً بشأن ذلك يا سيد آيفز |
| Sizin Bayan Ives gibi. | Open Subtitles | فقدكانلهاوحشٌمستخفياًفيها، مثل آنستك "آيفز" |
| Terry Ives adlı bir kadın, kızı Jane'in kaybolduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | هذه المرأة تُدعى"تيري آيفز" وتزعم أنها فقدت ابنتها,"جاين". |
| Benim adım Frederick Ives. Yarım tonlu baskı tekniğini icat ettim. | Open Subtitles | اسمي (فريدريك آيفز)، اخترعت عملية الطباعة الظلية |