| Evet, sanırım aynısını Izzie Stevens'e yapmalıyım. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنني سأفعل هذا مع، إيزي ستيفنز |
| Izzie, Dr. Shepherd'ların yoğun bakımda bir stajyere ihtiyacı var. | Open Subtitles | (إيزي) الدكتوران (شيبرد) يحتاج لمستجد في قسم العنايه المكثفه للأطفال |
| Plan yapmıştık ama sen Izzie ile gittin ve aramadın. | Open Subtitles | كنا سنخرج معاً لكنك خرجت مع (إيزي) و لم تتصل |
| Pekâlâ. Ben senin için Cristina olayım, sen benim için Izzie. | Open Subtitles | حسناً , سأكون (كريستينا) من أجلكِ لو كنتِ (إيزي) من أجلي |
| Izzie pornografik olduğundan değil. | Open Subtitles | رأيت فلم دعارة؟ لا أفوف أن إيزي داعرة. |
| Bir hastayı öldürmesine rağmen hâlâ Izzie Stevens'a saygınız var ama. | Open Subtitles | يبدو أنّك ما زلتَ تحترم (إيزي ستيفنز) بعد أن قتلت مريضاً |
| Merhaba. Ben Isobel Stevens. Herkes bana Izzie der. | Open Subtitles | , (مرحباً أنا (ايزوبل ستيفنز "(لكن الجميع ينادونني "(إيزي |
| Tanrım. Izzie, eğer doğum kontrol hapı alıyorsa bunu yazmalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | أتعرفين يا (إيزي) إن كان السبب حبوب منع الحمل فنستطيع تحديدها , حسنا ؟ |
| Izzie gizemli aritmi vakasını almış. Ben dadı değilim. | Open Subtitles | (إيزي) حصلت على حالة الإضطراب الغامض أنا لست مربية أطفال |
| Sivilceler ergenlikle ilglilidir. Izzie, bekler misin? | Open Subtitles | حب الشباب كان مجرد شيء للمراهقة (إيزي) أنتظري |
| Grey. Izzie annenin, ameliyat yaparken çekilmiş kasetinin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (جريز) (إيزي) كانت تخبرني بأنه لديك شريط لأمك وهيا تؤدي عمليات |
| Yedi haftalık, hamileyim, Izzie. Izzie, ben hamileyim. | Open Subtitles | سبع أسابيع، أنا حمل يا (إيزي) (إيزي) أنا حامل |
| Adım Dr. Stevens ama bana Izzie diyebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا د. (ستيفينز)، ولتنادني بـ(إيزي)، سأساعد د. |
| Etrafımda toplanın da Izzie Stevens'ın tıp fakültesini bitirmesini sağlayan kalçalarına hep beraber bakın. | Open Subtitles | تجمعوا وانظروا للجسم الذي دفع مصاريف (إيزي) في كليّة الطب |
| Alex'le Izzie'nin birlikte olduğunu bilmiyordum. Senin kızdığın bu değil. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأن ( أليكس ) يواعد، إيزي ذلك ليس سبب غضبك |
| George ve Izzie, girebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً ( جورج ) و ( إيزي ) تستطيعان الإنتقال إلى منزلي |
| Izzie'yle çok uzun ve sarışın çocuklarınız olacak. | Open Subtitles | أنت و (إيزي) ستحصلون على أبناء طوال القامة . . و ذوي شعر أصفر |
| Pekâlâ, George ve Izzie. Eve taşınabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً , موافقة , (جورج) و (إيزي) , يمكنكما أن تنتقلا إلى منزلي |
| Izzie'nin tek kelime etmesine gerek yok. | Open Subtitles | لم يكن على (إيزي) أن تقول شيئاً هنا , الشئ الوحيد الذي ينتشر أسرع من المرض هي الثرثرة |
| Izzie tüm hafta sonu yazdığını söyledi. | Open Subtitles | قالت ايزي أنك كنتي تكتبين طوال عطلة الأسبوع |
| - Bu sesli posta artık... - Hey, Izzie'yi arıyorum. Gelen mesajları kabul etmiyor. | Open Subtitles | أنا أبحث عن إيزى هذا البريد الصوتي لا يستقبل الرسالة |
| Izzie, hayatım, neden ona konservatuarı göstermiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تريه الحديقة يا عزيزتي إزي ؟ |
| Izzie, bunlarla işinin bittiğine emin misin canım? - Evet. | Open Subtitles | إيز هل أنتي واثقة انه يمكنك التعامل مع هؤلا الصبية؟ |