Hayır canım, sana Şükran Günü için güzel bir elbise almıştık ya. | Open Subtitles | لا يا حبيبتي , أشترينا لك ذلك الفستان الجميل الجديد لعيد الشكر |
- Şükran Günü için bir şey alman lazım. - Yeterince kıyafetim var. | Open Subtitles | ـ يجب أن نجلب لك شيئاً لعيد الشكر ـ لدى ما يكفى من الملابس |
Şükran Günü için babamın da senin de gelmeniz harika, benim için anlamlı. | Open Subtitles | وعلى حد سواء القادمة لعيد الشكر. وهو ما يعني في الواقع الكثير بالنسبة لي. |
Şükran Günü için beni eve çağırırken bunu kullanmaz inşallah. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن لا تفعل هذا في عيد الشكر |
April'ın Şükran Günü için annesine götüreceği bir pasta alması gerek. | Open Subtitles | آيبرل يجب أن تشتري فطيرة لتأخذها عند أمها في عيد الشكر |
Şükran Günü için sekiz kişi geliyor yani oldukça kalabalık olacağız. | Open Subtitles | حسناً، أنا حصلت على 8 أشخاص من أجل عيد الشكر لذلك يجب أن أشعر أنه مكتمل تماماً |
Şükran Günü için bizim evde kalacak. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هو سيبقى معنا من أجل عيد الشكر |
Şükran Günü için eve gitmem lazım ve merak ettim de bir planın yoksa, belki benimle gelmek istersin... | Open Subtitles | يجب ان اذهب للبيت لعيد الشكر وكنت اتساءل اذا كان لديك اي خطط ان , , من المحتمل , انك تريديين المجئ معي |
Tessa, gel anlaşalım sen benimle saçını Şükran Günü için fönlet ben de bugün öğle yemeği için nereye istersen oraya götüreyim seni. | Open Subtitles | تيسا ساتفق معك تفردين شعرك معي لعيد الشكر وسآخذك بالتاكيد اي مكان |
Tamam. Şükran Günü için oldukça rahat bir giysi. | Open Subtitles | حسناً, إرتدي ملابس رائعة غير رسمية لعيد الشكر, |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bu yıl Şükran Günü için can atmıyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقول هذا لكني لا أتشوق لعيد الشكر هذا العام |
Saçma mısır koçanlarının dekorasyon olduğunu varsaysam bile onlar Şükran Günü için, Cadılar Bayramı için değil. | Open Subtitles | حتى لو سميت تلك الذرة السخيفة بأنها زينة فهي مخصصة لعيد الشكر و ليس للهالوين |
Yarınki Şükran Günü için bekleyemedim. | Open Subtitles | لم استطع الانتظار لعيد الشكر غدا في المدرسة |
Genelde Şükran Günü için Hooters'ın tavuklarını düşünmezsin ama söylemeliyim ki, bunu sevdim. | Open Subtitles | اتعلم لا تفكر بأن تُعد اجنحة دجاج هوترز لعيد الشكر لكن احقاقا للحق , أعجبتني |
Kitty, Şükran Günü için hazırlık mı yapıyorsun? | Open Subtitles | إذا كيتي انتي تتطلعين لعيد الشكر ؟ |
Annemin Şükran Günü için geleceğini biliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعلم بحضور والدتي لعيد الشكر |
Adım Marti Page, Şükran Günü için babamın eve dönmesine seviniyorum. | Open Subtitles | أنا مارتي بيج وأنا شكورة أن أبي سيعود للمنزل في عيد الشكر |
Hatta o kadar önemli ki Şükran Günü için neden eve gelmeyi istediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | أظن أنه مهم جداً لدرجة أنني لا أعلم لم .تريدين القدوم للمنزل في عيد الشكر |
İki çocuk annesiyim ve Şükran Günü için tatlı patateslerden sorumluyum.. | Open Subtitles | أناوالدةطفلين, و أنا مسئولة عن الطعام في عيد الشكر |
Şükran Günü için gelebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه يمكنني القدوم من أجل عيد الشكر |
Bu hafta Şükran Günü için erken çıkıyorum. | Open Subtitles | أرحل مبكرة هذا الأسبوع من أجل عيد الشكر. |
Patron, Senatör Roberts, Karma Ekonomik Komite'dekileri ve ailelerini Şükran Günü için evinde ağırlıyor. | Open Subtitles | رئيس السيناتور يستضيف الليله أعضاء اللجنة الاقتصادية المشتركة وعائلاتهم من أجل عيد الشكر |