Onu fakirlik ve sefaletin ortasında gördüğümde Tanrı'ya Franciscan olduğum için şükrettim. | Open Subtitles | والآن بعد أن رأيتها وسط الفقر والبؤس حمدت الله من أعماق قلبي بأنني كنت فرانسيسكي |
O küçük cehennem çukurunda o umudu fark ettiğimde Tanrı'ya şükrettim. | Open Subtitles | حينما بدأت إدراك ذلك الأمل في الغرفة الضيقة قد حمدت ربي على ذلك |
Yatağıma gittim, ve dua ettim, ve gizlice Allah'a şükrettim o füze bizim evimize düşmediği için, ve o gece benim ailemi öldürmediği için. | TED | عدت إلى فراشي وأخذت في الدعاء ، حمدت الله في داخلي أن هذا الصاروخ لم يُصب منزل أسرتى ، وأنه لم يتسبب في مقتل أحد أفراد عائلتي تلك الليلة . |
Babam büyüdüğümü gördü ve bunun için daima şükrettim. | Open Subtitles | شاهدني أبي وأنا أكبر سأكون ممتن لذلك للأبد |
Babam büyüdüğümü gördü ve bunun için daima şükrettim. | Open Subtitles | شاهدني أبي وأنا أكبر سأكون ممتن لذلك للأبد |
Bugün bu iş için Tanrı'ya yalvarmadım, sadece verdiği hayata şükrettim. | Open Subtitles | اليوم لم أطلب من الرب أن يعطيني هذا العمل و لكنني شكرته على هذه الحياة |
Hepimizi kurtardığı için şükrettim. Hepimizdik. | Open Subtitles | شكرته لإنقاذنا جميعاً |
Seni bulduğum için Tanrıya şükrettim. | Open Subtitles | حمدت الله عليك |
Seni bulduğum için Tanrıya şükrettim. | Open Subtitles | حمدت الله عليك |