| Şimdi çok bariz olduğunu biliyorum, ama yalan söylediğinden şüphelendiğiniz biri ile bir konuşma yaparken, tavır en çok gözden kaçırılan ama yalan işaretlerini veren şeydir. | TED | الآن أدرك بأنها تبدو واضحة، لكن عندما تدخل في حديث مع شخص تشتبه بأنه مخادع، فإن الموقف إلى حد بعيد هو التغاضي لكن القول عن المؤشرات. |
| Bir şeylerden şüphelendiğiniz an hemen yetkililere ulaşmalıydınız. | Open Subtitles | وجب عليك أن تتصل على السلطات في كل مرة تشتبه فيها بشيء |
| Katil asla en çok şüphelendiğiniz kişi değildir. | Open Subtitles | أنها ليست بالشخص الذي تشتبه به |
| - şüphelendiğiniz başka biri var mı? | Open Subtitles | من غيره تشتبه فيه؟ |
| Eğer şüphelendiğiniz kişiyse, onu köşeye sıkıştırmak yapmak isteyeceğiniz en son şey olacaktır. | Open Subtitles | إن كان هو من تشكين به فآخر شيئ تريدين فعله, هو أن تحاصريه في زاوية |
| Komşunuz gibi davranmasından şüphelendiğiniz kimse var mı? | Open Subtitles | هل تشكين في أي شخص من الممكن ان يدعي بان يكون جارك؟ |
| şüphelendiğiniz şey ne Ajan Gibbs? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تشتبه به عميل (غيبس)؟ |
| Bu şekilde ifade edemem fakat Dexter'ın olmasından şüphelendiğiniz şey konusunda hemfikirim. | Open Subtitles | "ليس لي الحقّ في صياغة الأمر هكذا ...ولكنّي" "أوافق بأنّ (دكستر) هو بالضبط ما تشتبه أن يكون" |
| - şüphelendiğiniz birileri var mı? | Open Subtitles | -هل تشتبه في أيّ أحد؟ |
| şüphelendiğiniz kimse var mı? | Open Subtitles | -فهمت، هل تشكين في أي إمرأة؟ |