"şüphelimizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشتبه به
        
    • مشتبهنا
        
    • مُشتبهنا
        
    • المُشتبه به
        
    • المشتبه بها
        
    • المشتبه بهِ
        
    • ان الجانى
        
    Nezarette bir şüphelimizin olduğunu bilmeyi hak ediyorlar. Open Subtitles انهم يستحقون معرفة ان المشتبه به في قبضتنا
    şüphelimizin şartlı tahliye memuru onu haftalardır görmemiş. Open Subtitles . و المتفجرات القوية ، فقد تمت لهم القنبلة القذرة . إن الضابط المشتبه به لم يُرى منذ أسابيع
    Burada böyle kıçımızın üstünde oturarak 1 numaralı şüphelimizin nerede olacağını tartışabilir ya da ciddi ciddi çıkıp onu arayabiliriz. Open Subtitles يمكننا الجلوس وتخمين مكان وجود المشتبه به الرئيس أو عدمه أو يمكننا الخروج والبحث عنه
    Adli Tıp, birkaç saat içinde şüphelimizin dairesinden detaylı bir kanıt tahlili bekliyorum. Open Subtitles يتوقّع الإخصائيّون الشرعيّون دفقاً مطّرداً من الأدلّة المصادرة من شقّة مشتبهنا خلال الساعات القليلة القادمة
    şüphelimizin boyu 1.88 cm, kilosu 172 kg. İspanyol asıllı. Open Subtitles مشتبهنا بطول 6 أقدام وبوصتين ويزن 380 رطلاً، أميركيّ من أصل لاتيني
    Ama şimdiye kadar bu mektuplardan hiçbiri ile şüphelimizin defterindeki el yazısı uyuşmadı. Open Subtitles لكن حتى الآن، لا تتطابق أياً من الرسائل مع خط اليد في مُفكّرة مُشتبهنا.
    şüphelimizin mazereti bu. Open Subtitles عُذر غياب المُشتبه به يعتمد على هذا.
    şüphelimizin kesinlikle o. Open Subtitles إذاً، نحن على يقين تام بأن هذه هي المشتبه بها
    Bu da kayıp şüphelimizin Aaron Sweets olmadığı anlamına geliyor. Open Subtitles حسناً,هذا يعنى ان (آرون سويت) ليس المشتبه بهِ الذي نبحث عنه.
    Kurşunun üzerindeki liflerle izlediği yol, şüphelimizin buradan ateş ettiğini gösteriyor. Open Subtitles مسار إطلاق النار جنبا إلى جنب مع الألياف الموجوده على الرصاصه تشير إلى أن المشتبه به
    şüphelimizin kan bankasında olduğuna inanmamız için iyi bir nedenimiz var. Open Subtitles كان لدينا ركيزة مقنعة بأنّ المشتبه به كان هنا في بنك الدمّ
    Ama otobüsten indikten sonra şüphelimizin yaralanmış olması lazımdı. Open Subtitles لكن المشتبه به كان من المفترض أن يكون مصاباً
    şüphelimizin farklı bir özelliği bulunuyor ama. Open Subtitles المشتبه به لديه ميزة واحدة فريدة على أي حال
    En muhtemel şüphelimizin o olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أعتقد إنك قلت إن هذا الرجل هو المشتبه به الأقوى
    şüphelimizin, biyolojik ve kimyasal savaş geçmişi var. Open Subtitles المشتبه به الذي لدينا له خلفيات في الأمراض البيوكيميائية
    Bu da, davetsiz misafirler için kurdukları tuzakları atlamamızı ve şüphelimizin gittiği yolu bulmamızı sağladı. Open Subtitles وهكذا استطعنا أن نقص أثر المشتبه به .. متفادين كثيراً من الفخاخ .. التي نصبها للدخلاء
    Baş şüphelimizin sağlam bir mazereti var. Yani sıkıştık kaldık. Open Subtitles مشتبهنا الرئيسي لديه حجة غياب قوية، ولهذا فنحن عالقون
    Herkesin hayatı artık internette inşallah baş şüphelimizin de öyledir. Open Subtitles حياة كل شخص هي على أنترنت الآن، على الأمل أن يتضمن هذا مشتبهنا الرئيسي.
    şüphelimizin evsiz adamları çıkardığını gördüğünü söyleyen bir tanığım var. Open Subtitles لدي شاهد يقول شاهد مشتبهنا يحول منزل المتشرد
    - O zaman neden baş şüphelimizin gitmesine izin veriyorsun? Open Subtitles إذاً، لما عساك تترك مشتبهنا الرئيسي يرحل ؟
    Eğer şüphelimizin boynunda o dövme varsa o takımın taraftarı olmalı. Open Subtitles لو كان مُشتبهنا لديه وشم على رقبته، فلابدّ أنّه مُشجّع كبير، فقد بحثتُ عن ذلك.
    Hiçbir şüphelimizin sosyal medyada hesabı yok. Open Subtitles حسناً ، لا يوجد أحد من المُشتبه به على وسائل الإعلام الإجتماعية لإنه ... بالتأكيد
    Bunu, şüphelimizin evinden aldım. Open Subtitles أخذت هذه من شقة المشتبه بها
    Araştırınca muhtemel şüphelimizin protezlerini Hawaii Eyalet Hapishanesi'nin armağanı olduğunu gördüm. Open Subtitles عندما وجهتها تعود إلي المشتبه بهِ المزعوم كارتر ستونر) الذي أجري جراحتين للأطراف الصناعية) (علي نفقة دولة (هاواي كتعويضات له
    şüphelimizin halüsinasyon gören paranoid şizofreni hastası beyaz bir erkek olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد ان الجانى ذكر ابيض مريض بالفصام مذعور يعانى من هلوسات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more